ECEL DEĞİŞİR Mİ?

            Ölen her insan  eceli ile ölür. Gençti, vakitsiz gitti denmez.             – “O ecelleri gelince ne bir saat geri bırakılabilirler ne de öne alınabilirler.” (A’raf :

34) (Nahıl : 61) diye bildirilmiştir.

  • Zamanı gelince hiçbir nefis geri bırakılmaz.(Münfıkın 11)  

              Kimse kimsenin yerine de ölmez.

              Kimse kimseye ömür veremez.

 Ömrün uzaması, mutlu ve huzurlu yaşamak demektir.

              Ölümden kurtuldu diye bir yorum doğru olamaz.

              Onun ömrü bitmemiş ondan ölmemiştir.

Verilmiş sadaka’da ölümü geciktirmez, acıyı ıstırabı hafifletir. İyi kimsenin ıstırabı günahlarına kefaret olur.

  • Ecel, onun bunun elinde aranmamalıdır. Ölümün vaktini şeklini tayin ve taktir eden Cenab’ı Allah’tır.             
  • “Genç yaşta gitti”, “erken gitti”, “yazık oldu” gibi ifadeler yanlıştır. “öyle böyle olsaydı yaşardı” demek hatadır. Nemrut ölmemek için kaleler yaptı, gene ölümden kurtulamamıştır. Firavunlar çareler aradı bulamadı..

            Kur’an da “hiç kimse yoktur ki ölümü Allah’ın iznine bağlı olmasın.Ölüm belli bir süreye göre yazılmıştır.” (Ali İmran : 145) buyrulur.

            Bir kazada ölmeyen için kurtuldu deniliyor. O kurtulmadı, ölme zamanı gelmemiş ölmedi. Eceli gelseydi kimse onu kurtaramazdı.

            Bir kazada  ölende eceli gelmiştir, ölmüştür. Efendim gitmeseydi ölmezdi, o vasıtaya binmeseydi böyle olmazdı demek, bazı şeyleri inkar manasına gelir. Ölümden kaçmak için atılan her adım, bilelim ki ölüme doğru atılan adımdır. Allah herkese belirli bir ömür vermiştir.Vakit gelince “ölüm gelmiş cihana baş ağrısı bahane” olur.

            Cenab’ı  Allah hepimize hayırlı bir son versin. İman, Kur’an nasip etsin, ölümün acılarından hepimizi korusun. Kabir azabından cehennem azabından korusun. Sıratı kolay geçen, amel defteri sağ tarafından verilen ve hesabı kolay görülen, cennetlik olan kullarından etsin.             Kendisini öldüren de, öldürülen de, kaza ile ölende eceli ile ölmüştür. Katil veya intihar eden, eceli değiştirmiyor. Öyleyse neden sorumlu olmuyor denirse, o Allah’ın yasakladığı cana kıymıştır da ondan sorumludur.

            Bir de ecel değişmeyeceğine göre çare aranmasın mı? denilebilir. Hastalıklara çare aramak Allah’ın emridir.

            Çare aranmazsa, ölen intihar etmiş olur.Çeke çeke ölünür.

            Bazı “geber, öl ölünü görelim!” gibi bedduaları da ömrü kısaltmaz ama hayatı zehir eder.

Ayrıca her bedenin ruhu kendine aittir. Birinin ruhu ölünce başka bedene geçmez. Ölümsüz ruh da olmaz.

            Bir de hayır hasenatın, ana babaya itaatin, sadakatin ömrü uzatması, Allah uzun ömürler versin hayır duaları ömrün zaman olarak uzaması değildir.Yaşanılan ömrün huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşanmasıdır.

            Diğer konular da olduğu gibi bu konuda da itikat düzgün olmalıdır. Kur’an da bu konuda şöyle buyurmuştur:

  • “Uhut’ta ölenler için”, “eğer bizim yanımızda otursalardı ölmezlerdi” diyen münafıklara Allah : “Öyle ise kendinizden ölümü geri çeviriniz, eğer samimi iseniz” buyurdu.

(Al-i İmran : 168)

  • “Evlerinizde olsanız da üzerine ölüm takdir edilenlerin bulunduğu yerde öleceği bildirilmiştir.” (Al-i İmran : 154)
  • “Onların ecelleri gelince ne bir saat geri kalır ne de ileri gider” (Nahl : 61)
  • “Allah’ın izni olmadan hiçbir kimse ölmez. Ömür belli bir süreye göre yazılmıştır.” (Al-i İmran : 145)
  • “Her milletin taktir edilmiş bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman ne bir saat ileri gider ne de bir saat geri kalır” (Yunus : 49)
  • “Ölüm korkusundan dolayı yurtlarından çıkıp gidenleri görmedin mi?” Allah onları “ölün dedi, öldüler.” (Bakara : 243)
  • “Sizi çamurdan yaratan sonra ölüm zamanı takdir eden odur. Bir de o’nun katında belirli bir ecel vardır. Siz hala şüphe ediyorsunuz” (En’am : 2)

            Bu ayetlerden de anlaşıldığı gibi Cenab-ı Allah herkese bir ömür taktir etmiştir. Bu değişmez.   

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir