DÜĞÜNLER
Düğünler günaha girmeden, başkalarını da günaha sokmadan yapılmalıdır. “Böyle olmamalı” dediğimizi biz tekrarlamamalıyız.
Düğünler günahsız yapılmalıdır. Günahlarla aile yuvasının temeli atılırsa, o aile yuvası çabuk yıkılır, mutsuz olur, huzursuz olur.
Güç gösterisi ile alkol ile dansözle yuva kurulmaz.
Peygamberimiz: “Cennetin etrafı nefsin hoşuna gitmeyen şeylerle, cehennemin etrafı ise, nefsin hoşuna giden şeylerle çevrilmiştir.” buyurmuştur.(Müslim, Cennet: 1)
Kadın kadına eğlenmenin bir sakıncası yoktur. Peygamberimiz: “Nikâhı ilan edin ve tef çalın.” buyurur. (Tirmizi nikâh: 6)
Her davet edilen düğüne gidilmez. Bir yerde meşru iş işlenmiyorsa, oranın davetine icabet edilmez.
Peygamber (a.s): “Kendilerine zulmedenlerin bulunduğu yerde bulunmayın.” “Sakın sizden biriniz içki bulunan sofraya oturmasın.” buyuruyor. (Tirmizi Edep: 43), “Yemeğinizi itikadı düzgün olanlar yesin.” (R. Salihın: 365) diyor.
Cenab-ı Allah: “Doğrularla beraber olun.” diyor. (Tövbe: 119)
Günaha girmemek, iyi örnek olmak ve faydalı iş yapmak için şu hatalardan kaçınılmalıdır:
-Bir iş kötülüklerle başlarsa, kötü olarak devam eder.
-Kınanırız, bize ne derler düşüncesinden uzak kalınmalıdır.
-Etrafa kötü mesajlar verilmemelidir.
-İki tarafı da sarsacak borçlanmaya girilmemelidir.
-Kötü çığır açılmamalıdır.
-Düğün güç gösterisi haline dönüştürülmemelidir.
-Çevre ve ses kirliliğinden kaçınılmalı kimse rahatsız edilmemelidir.
-İçkisiz, dansözsüz ve magandasız düğün yapılmalıdır. Temel sağlam atılırsa, yuva sağlam olur.