Duanın Kabul Olması İçin Ne Gerekir?
Duanın kabulü için şartlardan biri, yapılan duanın yaşanması ve duaların hayatımıza taşınmasıdır. Sadece el ve dudak hareketleriyle yapılan duaların kabulü zordur.Çünkü duada kalb, gaflet içinde olmayacaktır. Sadece ağızdan gazel okunmayacaktır.
Duayı dinlemek, tekrarlamak, dudaktan yapmak, dua metnini üzerimizde taşımak yerine, içten dua eder ve duamızı yaşarsak, hayatımıza taşırsak ancak böyle bir dua bize fayda verecektir.
İbrahim Ethem‘e Irak halkı, ibadet ediyoruz, zevk almıyoruz, dua ediyoruz duamız kabul olmuyor, neden? diye sorar. İbrahim Ethem, bir müddet onları izledikten sonra şöyle der:
- Allah‘a inandığınızı söylüyorsunuz O‘na itaat etmiyorsunuz.
- Peygamberi sevdiğinizi söylüyorsunuz sünnetini yapmıyorsunuz.
- Başkaları ile uğraşırken, kendinizi unutuyorsunuz.
- Ölülerinizi ellerinizle gömüyor ders almıyorsunuz.
- Allah‘ın nimetlerini yiyor, şükretmiyorsunuz.
- Kur’an okuyorsunuz, O‘na uymuyorsunuz.
- İeytanı düşman biliyorsunuz. Fakat ona uymakta sakınca görmüyorsunuz.
- Cennet‘e girmek istiyorsunuz, sizi oraya götürecek iş yapmıyorsunuz.
- Cehenneme gitmek istemiyorsunuz, fakat sizi oraya götürecek işlerden vazgeçmiyorsunuz.
- Ölümü hak biliyorsunuz ama ölüm ötesine hazırlanmıyorsunuz. Nasıl ibadetiniz duanız kabul olsun? demiştir.
Yapılan bir duanın kabulü için, yapılması gereken bazı işler vardır, uyulması gereken kurallar vardır. Rastgele dua edilmez.
Dikkat edilecek bir husus vardır :‖Allah benim duamı kabul eder diye tam emin olmak da yanlıştır. Korku ile ümit arasında olunacaktır. İslâmda Allah‘tan ümit kesmek küfürdür. Tamamen ümit var olmak da aynıdır.
Duanın adabı vardır. Edepten mahrum olan, ilahi lütuftan da mahrum olur.
Rabbim açılan elleri boş çevirmez. Bu demek değildir ki her duayı kabul eder. Allah yapılan bir duayı kabul edeceği gibi, sevaba da dönüştürebilir veya bir belâyı o yüzden defedebilir. Veya rızkı arttırır. Bu şekilde duanın yararı görülür.
Allah, anne babanın, oruçlunun, mazlumun, misafirin duasını reddetmez. Umuma yapılan duayı, karşılıksız yapılan duayı da reddetmez. Evladın anne babası için yaptığı duayı Rabbimiz hoş karşılar, boş çevirmez.
Dua edecek kişi, haramdan şüpheli şeylerden, haktan, riyadan kaçınmalıdır. Kazancına dikkat etmelidir. Parasının nereye gittiğine de dikkat etmelidir. Cenab-ı Allah‘tan olacak şey istemelidir.
Herkes, dualarının kabul edilmesini ister ama, duanın kabulü için dua adabına uymazsa duası kabul olmaz.
Duanın kabulü için :
- Zaman iyi seçilmeli (Kutsal günler, geceler, saatler fırsat bilinmeli)
- Abdestli olunmalı,
- Allah‘a hamd Resûlüne salavat getirilmeli,
- İstenilen, açık net ifade edilmeli,
- Riyadan kaçınılmalı, kaş göz hareketlerinden kaçınılmalı,
- Doğru söz ve helâl lokmaya dikkat edilmeli,
- Kıbleye dönülmeli,
- Bağırıp çağırılmamalı, yapmacıktan ağlanmamalı,
- Resûlüllahı ve salih kulları vesile ederek dua etmeli,
- Kalbi başka meşguliyetlerden temizlemeli, huşu içinde olunmalı,
- Duada cimri, bencil davranmamalı kendisi için istediğini, anababası ve diğer müslümanlar içinde istemeli,
- Dine uygun olmayan bir şey istenmemeli,
- Duayı ısrarlı, devamlı yapmalı,
- Bedduadan, başkalarının kötülüğünü istemekten kaçınılmalı,
- Farz namazların sonunda, nafile namazların sonunda sadaka dağıttıktan sonra dua yapılmalıdır.
Hz.Enes(r.a) anlatıyor: Bir adam şöyle dua etmişti: ―Ey Allah‘ım hamdlerim sanadır, nimetleri veren sensin, senden başka ilah yoktur. Sen semâvat ve arzın celâl ve ikram sahibi yaratıcısısın. Hayy ve Kayyûmsun (Kâinatı ayakta tutan hayat sahibisin) bu isimlerini şefaatçi olarak senden istiyorum! (Bu duayı işiten) Rasûlullah (s.a) sordu:
-―Bu adam neyi vesîle kılarak dua ediyor biliyor musunuz? Nefsimi kudret elinde tutan Zat‘a yemin ederim ki, O, Allah‘a İsm-î Âzam‘ı ile dua etti. O ismi âzam ki onunla dua edilirse Allah icâbet eder, onunla istenirse verir.‖ buyurdu.
-Hata ve günahlar itiraf edilip, pişmanlık duyulmalı,
-Peygamberlerin ve salih kulların yaptığı duaların yapılması için gayret gösterilmeli,
-Ey Allah‘ım verir misin, lütfen istersen, dilersen ver. İeklinde değil, kesin ifadeler kullanılmalıdır.
-Duanın kabul olacağını ümit ederek, elleri yüze sürmek gibi duanın adabına uymak gerekir.
-Dua alışkanlık halinde yapılmamalı,
-İhlastan uzak gaflet içinde yapılan duaların faydası olmaz. Ancak gönülden yapılan duaları Cenab-ı Hakkı geri çevirmez.