DUA ETMENİN FAYDALARI
Peygamber (as) hastalar ve hastalıklar için dua etmiş ve dua etmemizi tavsiye etmiştir.
Avrupa’da hastalar için ruhuna şeytan girmiş diye zincire vurulurken veya yakılırken, Selçuklular ve Osmanlılar müzikle, dua ile hasta-lıkları tedavi yoluna gitmişlerdir. Şu anda duanın iyileştirici rolünü gören papazlar hastalar için dua etmekte ve dua ettirmektedir. Hindistan’da dua kulübeleri vardır.
M.Gandi: “Dua ve ibadet olmasaydı çıldırırdım” demiştir.
Dua, Allah’tan istemedir. Allah’a sığınmadır. Dua edilirse kullanılan ilaçların daha çabuk tesir ettiği görülmüştür. Bu Allah’ın duaya cevabıdır.
Duanın sadece insanlar üzerinde değil, bitkiler, hayvanlar üzerinde de tesirli olduğu bilinen bir husustur.
Bazı ilaçların etkili olmadığı hastalarda ABD’de dua ve ibadetle vücudun gevşemesini, rahatlama-sını, kalp atışını, kan basıncını ve rahat solunum imkanını sağlama yoluna gidilmektedir. Dua ve ibadet hayatı olanlarda daha az depresyon geçirdikleri, daha az strese girdikleri gözlenmiştir.
* * *
Bir gazete haberi şöyle:
ABD’li doktorlara göre dua tedavide kullanılır:
Amerika’da Chicago Üniversi-tesi’nin ülke çapında yaptığı araştırmaya göre ülkedeki doktorlar hastaların tedavisinde maneviyat çok önemli. Araştırmaya katılan Amerikalı doktorlar, inancın hastalara ümit aşıladığını ve onların hastalığı yenmelerine yardımcı olduğunu söylediler. Araştırmaya göre, neredeyse 5 doktordan 2’si kalp krizi gibi ölümcül vakalarda maneviyatın kötü sonuçları önleyebileceğini söylüyorlar. Doktorların çoğu tıbbi müdahale yaparken, şifanın Allah’tan geleceğine inanıyor. Araştırmaya katılan birçok doktor, hastalarında „mantığa uymayan’ bir şekilde ilacın yardımı olmadan iyileşmelere şahit olduğunu anlattılar. Ayrıca doktorlar, Allah’ın hastayı iyileştirdiğine inandıklarını söylediler. (31.05.2007, Yenişafak)
Hastanedeki hastalar ve hasta yakınları hastane ortamında dua ile teselli buluyor, duaya sarılıyor ve dua onlar için en güzel ilaç oluyor, ümit oluyor.
Bugün her türlü kirliliği yaşayan insanınız, dua ile temizleniyor, dua ile duruluyor. Bugün dua ve sûrelerin insanda bir enerji oluşumunu sağladığını doktorlarımız ifade ediyor.
- * *
Cenab-ı Allah’ın bildirdiğine göre Kur’an şifa ve rahmettir. (İsrâ:82) + (Fussılet:44) Fatiha güzel bir duadır. Ayete’l Kürsi, Felâk ve Nâs Sûreleri koruyucudur.
Peygamber (as) kendisine büyü yapan Lebid’in verdiği zarardan kurtulmak için Hz.Ali’ye okumasını istemiş o da Felâk ve Nâs Sûrelerini okumuştur.
Nazar değen birini görse Kalem Sûresinin 51.ayeti ile Felâk ve Nâs Sûrelerini okurdu.
- * *
Peygamber (sav) birkaç hadisinde şöyle buyurur:
- “Yasin Sûresi şifadır.”
- “Fatiha Sûresi bazı hastalıklar için şifadır”
- “Size iki şifayı tavsiye ederim. Biri bal, diğeri de Kur’an’dır.” (İbn-i Mâce Tıp:3452)
- * *
İbni Abbas (ra) da şöyle der:
- Allah Rasûlü kendisine bir hasta getirildiği veya bir hastaya rastladığı zaman şu duayı okurdu. “Ey insanların Rabbı! Acıyı gider, şifa ver. Sen şifa vericisin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Senden şifa istiyorum.” (Tirmizi Daavaf:122)
- * *
Enes (ra) Allah Rasûlünün sık sık şu duayı yaptığını nakleder:
- “Ya Rabbi’ Barastan, cinnetten, cüzamdan ve diğer kötü hastalıklardan sana sığınırım.” (Ramuz el-Ehadis:185/8)
- * *
Duada manevi kuvvetin yanında telkin vardır. Allah’ın şifa vereceği inancı tedavide büyük rol oynar. Çünkü Allah: “Bana dua edin, duanızı kabul edeyim.” Diyor. (Mü’min:60)
Dinimizde okuma vardır. Okuyup hastaya tükürme yoktur. Muska, kurşun dökme, tütsü yapma yoktur. Nazar haktır ama nazarlık takma yoktur.
Peygamber (as) okumayı tavsiye etmiştir. Şöyle buyurur:
- “Sizden birinin kardeşine bir menfaat etmeye gücü yeterse onu yapsın.” (Müslim, Selam:61)
- Peygamber (sav) hastalanan bir kız çocuğunu görünce: “Buna okuyun, nazar değmiş.” Demiştir. (Buhari, Tıp:35)
- * *
Bir gün Ebil-As(ra) Peygamber (as)a ağrılardan şikayet eder. Peygamber (as) ona şöyle der:
- “Elini, ağrıyan yerin üzerine koy, üç defa „bismillah’ de ve yedi kere de „Acıyı veren şeylerin şerrinden Allah’a sığınırım’ de ve dua et.”
- * *
Başı ağrıyan üfürükçüye, muskacıya koşmamalıdır. Kurşun dökmemelidir ve döktürmemelidir.
İsa İbni Hazma (ra) şöyle anlatır:
- “Abdullah İbni Uleym (ra) ın yanına vardım. Kendisinde kızıllık vardı: „Muska takmıyor musun?’ diye sordum. Bana:
- Allah’a sığınırım. Zira Allah Rasulü şöyle buyurdu. „Kim bir şey takınırsa, ona havale edilir. Git şifanı o versin.’ Denilir.” (Tirmizi, Tıp:24)
- * *
Peygamber (sav) kendisine başvuran hastalara Muska yazma-mış, muskacıya göndermemiş, tabiattan ilaç elde edenlere göndermiştir. Temiz havalı yaylalara göndermiştir. Uyuz olmuş devesine okuyup üfleyene: “Üfürüğüne katran karıştır” tavsiyesinde bulunmuştur.
- * *
Dua konusunda önemli olan şudur:
Duanın kabulü için;
- Allah’ın şifa vermesi,
- Dua edenin kabul olacağına dair inancı,
- Kendisine dua edilenin duanın gücüne inanması şarttır.