Dua edebilmek hidayet işidir
Cenab-ı Allah’a kulluk ve O’na dua ve niyazda bulunmak her kula nasip olmaz. Rabbim dilerse olur. Bazıları için hayır dua edemeyip “Rabbim hidayet versin” dememiz bundandır. İnançsıza, hak yoldan sapmış birine hayır dua olmaz hidayeti istenir.
Bazı kimseler bela ve musibetlerle karşılaşınca duaya sarılma yerine lanet okur. Allah kahretsin gibi ifadeler kullanır. Bazı kimselerde sıkıntı hallerinde ümitsizlik içinde dudak alışkanlığı ile bir şeyler mırıldanır.
Cenab-ı Allah’ın hidayetine mazhar olmuş olanlar ise gönülden Rabbine yönelir. Sabreder şükreder. Rabbine yalvarır.
Allah Rasulü (sav) şöyle buyurur:
“Sizden birine dua kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmıştır. Allah’tan istenilen şeyler arasında O’na en sevimli geleni afiyettir. Dua başa gelen ve henüz gelmeyen musibete karşı fayda sağlar. Ey Allah’ın kulları, duaya sarılın” (Tirmizi, Daavat.101)
Bir kul, Rabbini hatırlayıp O’na dua edebiliyorsa, bu Allah’ın ona sevdiğinin ifadesidir.
Allah’ı seveni Allah da sever ve sevdirir.