DİNİ VE İNSANI VAZİFELER
Kul hakkının başında ana baba hakkı gelir. Kur’an’da:
-“Biz insana ana babasına iyi davranmasını tavsiye ettik.” (Lokman: 14) “Ana babaya iyilik edin.” (En’am: 151) “ Ana babana öf bile deme, azarlama, onlara güzel söz söyle.” (İsra: 23) buyrulur.
-“Cennet anaların ayakları altındadır. Allah’ın rızası babanın rızasındadır.” (Tirmizi, Birr: 3) Ana babası kendinden razı olmadan bir insan cennete giremeyecektir. Sevap kazanmak ve hayırlı bir evlat olmak için;
- Meşru istekleri yerine getirilir.
- Saygılı olunur.
- Onları üzecek işler yapılmaz.
- Onları memnun etmek için hizmette kusur edilmez. Sevaplı işlerden biri de hayırlı evlat yetiştirmektir. Peygamberimiz:
-“Küçüklere merhamet, büyüklere hürmet göstermeyen bizden değildir.” (Tirmizi Birr:15) demiştir.
Evlat, insanın ya cenneti ya da cehennemidir. Evlat yüzünden sevap kazanmak ve cennete girmek isteyen hayırlı evlat yetiştirmelidir. Bu iş ana karnında başlar. Başta helal gıda gelir. Yedi yaşına geldiği zaman dini eğitim başlar, güzel terbiye ile sadaka-i cariye olacak evlat yetiştirilir. Böyle bir evlat, üzerinde hakkı olanlara hayırlı dua eder. Onun yaptığı hayırlı işlerden bir pay ana babaya gider.
İyi evlat yetiştiren evladı yüzünden sorguya çekilmez ve ceza görmez.
Peygamber (a.s) bir hadislerinde: “Allah’a ve ahret gününe iman eden akrabasını görüp gözetsin.” (R. Salihın: 1/312) demiştir.
-“Rızkının ve ömrünün artmasını isteyen, akrabasını görüp gözetsin.” (Buhari, Edep: 12) -“Akraba ile ilgisini kesen, cennete giremez.” (Age) buyurmuştur.
Kur’an’da da şöyle emredilir:
-“Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver.” (İsra:26 + Rum: 38)
-“Allah adaleti, iyiliği ve akrabaya yardımı emreder.” (Nahl: 90)
-“Akrabalık haklarına riayetsizlikten sakının.” (Nisa: 1)
Demek ki akrabayı görüp gözetmek hayırlı ve sevaplı işlerdendir.
Dinimiz yaşlıları görüp gözetmeyi tavsiye etmiştir. Bir hadiste: “Yaşlıları, düşkünleri gözetin. Onların sayesinde yardım görürsünüz.” buyrulur. (R.salihın: 1/314)
Varlık sebebimiz olan yaşlılar yüzünden rızıklandırılacağımız bildirilmiştir. Bir de yaşlılara saygı gösterip hizmet edilirse, Cenab-ı Allah’ın o kişi için aynı şekilde davranacak kimseler halk edeceği haber verilmiştir.
Yaşlıların gönlünü almak, Allah’ın rızasını kazandırır. Allah bu yüzden af edip, cennetine koyar.
İhtiyaç sahiplerinin ihtiyacını giderenin Allah da ihtiyacını giderir. Cenab-ı Allah:
-“Mallarda muhtaç ve yoksullar için hak vardır.” (Zariyat: 19)
-“Yoksula hakkını ver.” (Rum: 38) -“Sen ver ben de sana vereyim.” (Sebe: 39) diyor.
Mal, mülk, Cenab-ı Allah’ındır. Kula geçici olarak, imtihan için verilmiştir. Maldan ihtiyaç sahiplerine verilince mal temizlenir ve o mal telef olmaz. Kıyamet gününde insanın kurtuluşuna sebep olacaktır.
Sevaplı işlerden biri de komşuluk hakkına riayettir. Cenab-ı Allah: “yakın komşuya, uzak komşuya iyi davran.” Diye emreder. (Nisa: 36) Bu konuda peygamber (a.s) da şunları tavsiye etmiştir:
-“Komşusu şerrinden emin olmayan vallahi cennete giremez.” (Buhari, Edep: 29)
-“Allah’a ve ahret gününe inanan komşusuna hürmet etsin.” (Buhari Edep: 31)
-“Allah’a yakın olanlar, komşusuna iyilik edenlerdir.” (Tirmizi, Birr: 28)
-“Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy, komşularını gözet.” (Müslim, Birr: 142) Peygamberimiz, “Cebrail bana komşu için o kadar çok geldi ki, Allah komşuyu komşuya mirasçı yapacak zannettim.” (Buhari, Edep: 28) buyurmuş, üzerinde komşu hakkı olanı sefere almamıştır.
Yetim başı okşamak, yetimi koruyup, kollamak ve yardım etmek, yetimin hakkını korumak insanı Allah’a ve Resulüne yaklaştıran, bol sevaplı iştir.
Allah: “O has kullar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula ve yetime yedirirlerdi.” (İnsan: 8) buyurarak yetimi doyuranı övmüş ve has kulu olduğunu bildirmiştir.
Bir hadislerinde peygamber (a.s): “Dullara, fakirlere, öksüz, yetimlere yardım edenler, Allah yolunda savaşanlar gibidir.” buyurur. (Buhari, Nafakat: 1) cihad sevabı olduğunu bildirmiştir. Peygamberimiz: “Dul ve ihtiyaç sahiplerine yardım eden kimse, Allah yolunda cihat eden ve gündüzleri nafile oruç tutup geceleri ibadet eden gibidir.” (Buhari, Zühd: 41)
Bir gün de Peygamberimiz işaret ve orta parmağını birleştirerek: “Yetimi görüp gözeten kimse ile ben cennette böyle yan yana olacağız.” demiştir. (Buhari, Edep: 24)
Bir sevap kapısı ve bereket kapısı da misafire ikramdır. Peygamberimiz (s.a.v): “Allah’a ve ahret gününe inanan misafire ikram etsin ve hakkını gözetsin.” buyurur. (Buhari, Edep: 85) Çalışanın emeğinin karşılığının tam ve zamanında verilmesi, iyi davranılması Allah’ı hoşnut eden bir harekettir.
Peygamberimiz: “İşçinin ücretini alnının teri kurumadan veriniz.” buyurur. (İbni Mace Rükun: 4)
Bir hadiste de: “İşçinin ücretini tam ödemeyen kıyamet günü Allah’ı karşısında bulacaktır.” Demiştir.
Bir de işçiye ibadet etme hakkını verecektir. Vermeyen vebal altında kalır. Buna karşılık işçi de güvenilir olacak, aldığının karşılığını verecektir. Çalışmayı aksatmayacaktır.
Bu durumda iki tarafında iyi niyeti ve gayreti ibadet sayılır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadislerinde:
-“On kişi üzerinde bile olsa, yöneticilik yapmış olan her insan, kıyamet gününde Allah’ın huzuruna elleri boynuna bağlı olarak gelir. Sonra da, ya adaleti sayesinde kurtulur veya haksızlık etmiş olduğu için mahvolur.” (İbn-i Hambel, Müsned: 2/431) buyurmuşlardır.
Bir önemli husus da hayvanlara iyi davranmaktır; aç, susuz bırakmamak, zulmetmemek, dövmemek, dövüştürmemek, keserken, öldürürken bile eziyet etmemek, hapsetmemek ve yaratılış gayesi dışında ki işlerde kullanmamaktır.
Peygamberimiz bir köpeği susuzluktan kurtaranın cennetlik, bir kediyi aç bırakıp ölümüne sebep olanın da cehennemlik olduğunu haber vermiştir.
Kıyamet günü hayvanlar da dirilecektir. Kendisine kötü davranana aynı muameleyi yapıp toprak olacaklardır.
Müslüman, bir karıncayı bile incitmemelidir. Çünkü Müslüman, Zararsız insan demektir.