DİNİ BAYRAMLAR

Ramazan ve Kurban bayramları Müslümanlar için en önemli iki bayramdır.

Bayramlarda bayramlaşmaların, ziyaretlerin, hediyelerin, ikramların, sadakaların sevabı vardır.

Yalnız günahsız bayram ziyaretlerine ve bayramlaşmalara dikkat edilmelidir. Bayram öncesi kazanılanlar bir anda kaybedilmemelidir.

Kazancı haramdan olanların ikramından, alkol bulunan sofradan, dürüst olmayan insanlardan uzak durulmalıdır.

Allah: “Doğrularla beraber olun.” (Tövbe: 119) diyor.

Peygamberimiz: “Sakın içki bulunan sofraya oturmayınız.” buyuruyor. (Tirmizi, Edep:43) Bayramda kabir ziyaretleri de usulüne uygun olmalıdır. Sevap kazanalım derken günah kazanılmamalıdır.

Ramazan bayramından önce sağlık sıhhat için ihtiyaç sahiplerline fıtır sadakası verilir.

Bayram namazına güzel elbiselerle, değişik yollardan gitmek sevaptır.

Kurban bayramında Allah için kurban kesmek vaciptir. Allah takva sahiplerinin kurbanını kabul eder.

Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurur:

-“Kurbanlarınızı gönül hoşnutluğu içinde kesin. Zira hiçbir Müslüman yoktur ki, kurbanını kessin ve onun kanı, boynuzu, yünü her şeyi kıymette mizanına konan hasenatı olmasın.” (Ramuz el-Ehadis: 310/11)

-“Kurban bayramında kurbana harcanan paradan Allah’a daha sevimli bir para yoktur.” (Age:

372/11)

-“ Bir kimse gönül hoşnutluğu ile kurbanından sevap umarak kurban keserse, bu ona cehenneme perde olur.” (Age:428/5)

-“Kurbanınızı büyükçe alın. Zira onlar sizi sırat köprüsünden geçirerek cennete ulaştıracaktır.” buyurarak kurban kesmenin sevabını bize bildirmiştir.

Kurban bayramında arife günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit namazların farzlarından sonra teşrik tekbirleri getirilir. Şöyle denir: “Allahü ekber, Allahü ekber. La ilahe illallahü vallahü ekber. Allahü ekber velillahil hamd.”  Eğer adak kurbanı borcu varsa, onun yerine getirilmesi vaciptir. Allah: “Adaklarını yerine getirsinler.” diye emrediyor. (Hac: 29)

Peygamberimiz de: “Kim Allah’a itaat edeceğini adarsa, itaat etsin. Her kimde Allah’a isyan edeceğini adarsa, Allah’a asi olmasın.” (Buhari, İman: 28) buyurarak Allah’a verilen sözün yerine getirilmesini emretmiştir.

Adak, sevap kazandıran bir iş değildir ama şükür manasında kan akıtma sevabı kazandırır. 

Bir de sağlıklı çocuk ihsan eden Allah’a teşekkür için ve çocuğun sağlıklı olması için kesilen Akika kurbanı vardır. Peygamberimiz torunları için kesmiştir. Gücü yetenler için “kesin” demiştir. (Ebu Davud, Edahi:20)

Kurban kesilip, çocuk için dua edilirse, çocuk için hayırlı olur, kesen için de sevap vardır. 

Ramazanda ve bayramda kazanılan güzel davranışlar ve sevaplar bayramlardan sonra da bırakılıvermemeli, devam ettirilmeli, daha da arttırılmalıdır.  Peygamber (a.s): “ibadetin makbul olanı, azda olsa devamlı olanıdır.” buyurur. (Buhari, İman:

32)

Cenab-ı Allah’da Kur’an’da şöyle emreder:

-“İpliğini sağlamca büktükten sonra bırakıverip çözüp, bozan kadın gibi olmayın.” (Nahl:92)

-“ Sana ölüm gelinceye Rabbine ibadet et.” (Hıcır: 99)

İnsanın hayatında sadece Ramazan, sadece Cuma yeterli değildir. Devamlı ibadetin her çeşidini yapmak lazımdır. Çünkü Allah’ın hangisini kabul edeceğini bilemeyiz. Bir de her ibadetin insana yansınası başkadır.

İbadetler çok olmalı ki, kötülükleri götürsün.

Allah Resulü, Amr Bin Asın oğlu Abdullah’a şu tavsiyede bulunuyor:

-“Ey Abdullah! Falan adam gibi olma! Çünkü o, gece ibadetine devam ederken artık kalkmaz oldu.” (Buhari, Teheccüt: 19)

İbadeti ciddiye almak, önem vermek gerekir. Namazı ciddi olmayanlara Maun suresinde:

“Yazıklar olsun namazı ciddiye almayanlara.” buyrulur.

İbadetler Allah için ve Allah’ın razı olacağı şekilde yapılmalıdır ki, hayatımıza hayat katsın. Peygamber (a.s)’a sormuşlar:

-En hayırlı Müslüman kimdir?

-Ömrü uzun, ameli güzel olandır. Demiştir.

-En şer mümin kimdir? Demişler.

-Ömrü uzun, ameli kötü olandır. Buyurmuştur. (Tirmizi, Zühd: 21)

Bir gün Ashabına: “Güç yetirebileceğiniz amellere bakın. Çünkü siz usanmadıkça Allah usanmaz.” demiştir. (Buhari, İman: 31) Bir kutsi hadiste ne güzel buyrulmuş:

-“Ey Âdemoğlu! Bana ibadet için zaman ayır ki, seni ihtiyaçtan kurtarayım; evini rızıkla doldurayım ve vücuduna rahatlık vereyim. Beni anmaktan ve ibadetten gafil olma! Eğer olursan, seni ihtiyaç içinde bırakırım, vücuduna zahmet ve yorgunluk veririm. Kalbine de gam ve keder bırakırım.” (F. Yavuz, 40 Kutsi Hadis:20)

Allah Kur’an’da: “Allah’tan korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Al-i İmran:102)

Müslüman’ca yaşanırsa Müslüman olarak ölünür ve Müslüman olarak Allah’ın huzuruna çıkılır.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir