DİNDAR OLMAYANLA EVLENİLİR Mİ?
İki insanın bir arada yaşayabilmesi, birbirlerine görevlerini yapabilmeleri için, aşkın, sevginin ötesinde yaptırıcı, bağlayıcı ve fedakârlık yaptıracak duygu ve düşüncelere ihtiyaç vardır.
Bugün aile yuvalarının ve evlilik müessesesinin korunmaya ihtiyacı vardır. Çünkü baskılar ağır, tahrikler ağır, geçim, sıkıntısı şiddetli, insanımız, birçok şeyle imtihan oluyor.
J.J. Ruso : “inanmadan da bir insanın faziletli olabileceğini sanıyordum, ne kadar çok yanılmışım” diyor.
İnanmayan insan için, bazı şeyleri yapmanın anlamı yoktur…
Diğer dünya ülkeleri arasında milletimizin farklı yönleri var. Bunlardan biri aile bağları sağlam. Bunu araştıranlar, bunun Müslüman-Türk milletinin inanç ve ahlâk anlayışından ileri geldiğini belirtmişlerdir.
Bugün örtünmüş, beş vakit abdest alıp, beş vakit namaz kılan bir kadın, kötülüğü özenmiyecek, kötü düşünceye ve kötülüğe her halde vakit bulamaycaktır.
Bugün boşananların niçin, ne gibi sebeplerle boşandığı herkes tarafından bilinir. “Eşim dindar-ahlâklı çıktı, hayal kırıklığına uğramadım” diyene rastlanmamıştır…
Aile yuvasının uzun ömürlü olabilmesi için, hep menfaate dayalı yürümez. Başka şeylere ihtiyaç vardır.
Hz. Peygamber şöyle buyurur :
1.-“Kadınların hayırlısını tercih edin, kendinize denk olanlarla evlenin, kendinize denk olanların kızını isteyin” (K. Sitte 17/1968)
2.-Kur’an’a göre; dindar biri, inançsızlıkla evlendirilemez. (Nur : 26)
3.-Hadis : “Sırf güzellikleri sebebiyle kadınlarla evlenmeyin. Güzelliklerinin onları alçaltmasından korkulur. Malları sebebiylede evlenmeyin. Zira mallarının onları alçaltmasından korkulur. Dindar olanlarla evlenin, yemin olsun; burnu kesik, kulağı delik siyah dindar köle, dindar olmayandan daha hayırlıdır.” (K. Sitte 17/6570)
Herşey elden çıkabilir, herşey solabilir, herşeye doyulabilir. Ama ahlâk, huy güzelliğine ve dindarlığa doyulmaz.
Bir kayınvalide damadına:
-“Nasıl kızımdan memnun musun? “diye sorar:
-“Evet, Allah razı olsun beni hiç üzmedi, yüzümü kara çıkartmadı, memnunum” cevabını verir. Kayın valide:
-“Tabi ki memnun olacaksın. Ben onu dindar ve Allah korkusu ile yetiştirdim” der.
Evlilikte farklı insan arayışı içinde olmalıyız.
Bugüne kadar kadında çok şey aramışız, ama erkekte hiçbir şey aramamışız. Evin direği olacak, evin geçimini temin edecek, eşinin, çocuklarının iffetini, namusunu koruyacak bir erkekte elbette bazı şeylar aranmalıdır.
Günümüzde, zenginlik, yakışıklılık aranıyor, başka şey aranmıyor.
Kur’an’da : “Allah yanında en değerliniz, hiç şüphe yok ki, ondan en çok sakınanınızdır.” ( Hucurat : 13) buyruluyor.
Allah’tan korkanın, ahlâkı güzel olur. Geçimi iyi olur. Mal, mülk mutlu etmeye yeterli değildir. Çoğu zaman mutsuzluk getirir.
Peygamber (SAV) : “Dininden ve ahlakından hoşnut olduğunuz bir erkek, sizden kızınızı isterse, ona nikâhlayınız, yoksa fitne ve fesat çıkar” buyurur.
Demek ki en önemli şey huy ve ahlâk güzelliğidir. İnançtır. Din, insanı ve aileyi ayakta tutar, diri tutar, eşleri birbirine bağlar. Yuvayı yıkacak şeylere de mâni olur.
Peygamber (SAV) şöyle demiştir :
“Dünyanın en hayırlı nimeti saliha kadındır” (Müslimrada:64)
Evlenmek isteyip de evlenemeyen kardeşlerimize de şunları söyleyelim :
-“Hemen büyü var deyip çıkmayın. Nasibi kapalı” demeyin.
-Hayatta her şey takdiri ilâhi dairesinde olur. -Kardeşlerimiz her şeyin hayırlısını dilesinler. Benim için bu hayırlıymış desinler. Allah’a : “Ya Rabbi! Benim için hayırlısını ver” diye dua etsinler. Bugün çok kötü evlilikler var. Cinayetler işleniyor, kötülük isteniyor, ah vahlar oluyor, acılar çekiliyor. Onun için; olmayan evliliklerde de bir hayır vardır, denmelidir.
Bir de evlenip de nice pişman olanlar var. Hayırlısını dileyelim Allah’tan.