Din lazımdır ve lüzumludur
J.J Ruso: Din milletlere faydalı hatta lüzumludur”.
Einstein: “Dinsiz ilim kör,ilimsiz din topaldır.”
Benjamin Costant: “Din,insanlık tarihine hakim olan en büyük kuvvettir” demişler.
Din, milletin de devletin de teminatıdır. Din olmaz ise millet de olmaz, devlet de.
Dinsiz toplum olmaz, dinsiz yaşanmaz. Tarihte dinsiz bir toplum yaşamamıştır. Milleti millet yapan dindir. Din toplumların kimliğini ve ömrünü tayin eder. Dini yok sayan toplumlarda kötü şeyler olmuştur. Din, toplumlar için bir ihtiyaçtır. İnsanlar yok edilebilir, ama din yok edilemez. Mesela; Rusya, asırlarca uğraşmış dini yok edememiştir, kendisi yok olmuştur. Dinsizliğin kahramanları olan Lenin’in ve Stalin’in putlarını halk, kendi elleriyle yıkmıştır. 2000 yılı başında Rusya’da yapılan kamuoyu yoklamasına göre Rusya’da inananların sayısı % 60 civarındadır.
Bugün bütün dünyada, özellikle Avrupa’da İslam büyük ölçüde yayılıyor.
Dinsiz toplum bunalıma girer. İlim adamları son zamanlarda dünyayı saran ahlaksızlığın temelinde 1960’lı yıllarda dinsizlik, inançsızlık ve inkarcılık cereyanının yattığını ileri sürmüşlerdir. (24-3-1993, Türkiye)
Dinsiz ahlak da olmaz. Atalarımız: “Kork Allah’tan korkmayandan”, “Allah’ı olmayanın ahlakı da olmaz” demişlerdir.
Din, yaptırıcı güçtür. O olmadan ahlak olmaz, huzur olmaz. J.J Ruso: “inanmadan da bir insanın faziletli olabileceğini zannediyordum, ne kadar yanılmışım” demiştir.
Din kötülüğe engeldir, ibadetler güzel ahlakı hedef alır. Dinsiz ve ahlaksız insanların varlıklarını sürdürebileceği fikrinin modası geçmiştir. Kim ne derse desin din, toplumu diri tutar, ölçülü yaşatır. Dinin emir ve yasakları insanlar için hayat kaynağı, mutluluk kaynağıdır.
Dinsizlik en büyük felakettir. Çünkü insanlık her zaman dine muhtaçtır. İnsanın huzura kavuşabilmesi için inanması şarttır. İnsanın huzuru için maddi ihtiyaçlarının giderilmesi yeterli değildir.
Eski S.S.B lideri Gorbaçov’un eşi 1992’de bir kitap yazmıştı. “İşte ideallerim” adını verdiği kitabında Kur’an’ı okuduktan sonra düşünmeye başladığını ve o zaman dinin hayatta yeri olduğunu anladığını yazmıştır. En önemlisi de “Toplumların dinden uzaklaştırılması çok sakıncalıdır. Tüm ekosistemin ve insanlığın ayakta kalabilmesi için dinlerin taşıdığı değerlerin harekete geçirilmesi lazımdır” demiştir. (5-12-1992, Zaman)