DİLENCİLİK YAPMAK HARAM MI?
Dilenmek, kötü bir kazançtır. Alın teri, emek karşılığı değildir.
Dilenciliği meslek haline getirene para verilmez. İhtiyaçtan dolayı istiyorsa ona verilir. İslam’da elinde o günlük yiyeceği olan dilenmez. Bugün sürekli dilenenler var, bir de dilenip alkol alan veya gayri meşru yere yatıranlar var. Bunlara para verilmez. Hele zekat, sadaka hiç verilmez.
İhtiyaç sahibi gibi görünen birinin parayı ne yapacağını tam bilemezsek, o zaman yiyeceğe ihtiyacı varsa, yiyecek, giyeceğe ihtiyacı varsa giyecek, yakacaksa yakacak, alıp verilir.
İslam’da çalışmak esastır. Çalışmak ibadettir. Hz. Peygamber, dilenen birine ip alıp dağdan odun getirip satmasını tavsiye etmiştir. Çünkü dilenmek onur kırar.
Demek ki, dilenen birine yanında çalıştırmak, iş buluvermek, bir işe başlatmak görevimizdir. Eğer bu teklifleri kabul etmezse, o dilenciliğe alışmıştır, çalışamaz.
İnsanımız, fakire, ihtiyaç sahibine görevini yapmalıdır. Varlık sahibi insan, yokluktan dolayı istenmeyen iş yapanlardan sorumludur.
Hz. Peygamber: “Komşusu açken tok yatan olgun mü’min değildir” der.
Varlık sahiplerinden ihtiyaç sahipleri, yardım görmüyorsa o, dilenebilir. Bunun vebali fakir fukara ile ilgiyi kesenlerindir.
Dilenciliği para kazanma yolu olarak görenler, gerçek ihtiyaç sahiplerinin hakkını yer, onlara yapılacak yardımı önler. Onun için utancından dolayı dilenemeyenler aranıp bulunmalıdır.
Akşamdan sabaha, kapı kapı dolaşanlara itibar edilmemelidir. Bunların kazandığı para haramdır. Herkese el açan vermek zorunda değilsiniz. Vermeyecekseniz iyi ve güzel sözle, hakaret ve alay etmeden savmalısınız. Allah böyle emrediyor. (Bakara: 263) dilenemeyeni arayıp bulacaksın. (Bakara: 273)
Hz. Peygamber: “Dilenci kıyamet gününe yüzünde bir parça et olmadığı halde gelir. İhtiyacı yokken dilenen ateş topluyor demektir” buyurur.
Kimse ihtiyacı olmadığı halde gerçek ihtiyaç sahiplerinin hakkını gasbetmemelidir, çalmamalıdır. Değilse gerçek bir kul hakkını yemiş olur.