DEPREM BİZE NELER SÖYLER?
Kur’an’da: ‘’ Biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz maldan, candan ve mahsulden eksiltmekle imtihan edeceğiz… ‘’(Bakara: 155 ) deniliyor. Şimdi, korkuyu, açlığı, malın, canın telefini beraberinde getiren deprem ilahı imtihanın bir parçasıdır.
Umumi bir afete maruz kalışımız, bize derlenip toplanmamızı, kendimize gelmemizi, görünümümüze, işimize, aşımıza, eşimize çeki düzen vermemiz konusunda ikaz ediyor.
Allah’ın bol ikram ve ihsanı karşısında şükretmeyip günaha dalanları uyarıyor. Kur’an’da : ‘’Eğer şükrederseniz elbette size nimetimi arttırırım. Fakat nankörlük yaparsanız, haberiniz olsun ki, azabım şiddetlidir. ‘’
(İbrahim : 7 ) Depem, sel, fırtına tabii ve tesadüfi olaylar değildir. Allah’tan gelen uyarılardır. Bu Allah’ın tasarrufudur. Olaylar ise Allah’ın koyduğu kuralardır.
İsra : 84 : ‘’ Herkes kendi mizacına göre hareket eder.’’ Evet herkes kendine göre yorum getiriyor.
Deprem, ilahi bir mesajdır. Saniyelerle çok şey anlatılabilir, tabi anlayana. Yeryüzü bizim anlayacağımız diden konuşmuştur. Üzerinde yaptığımız hataları bize hatırlatmıştır. Ayrıca âhireti unutanlara kıyametin bir provasıdır.
Deprem, adaletsizliklere, zulümlere karşı bir uyarıdır. Allah’tan gelen ikazdır. Buna böyle dememek için adeta çaba sarf edenler var. ‘’Allah’tan geldi ‘’ demek isteyene hemen mikrofon kapanıyor veya kamera başka yöne çevriliyor. ‘’Allah’’ derdemez, ‘’Dini, Allah’ı bu işe karıştırma’’ deniyor.
Bir yetkili : ‘’ İlahi ikaz denmemelidir. Çünkü minareler camiler yıkılıyor, küçük çocuklar ölüyor’’ diyor. Yapısı çürük olan yıkılır, eceli gelen ölür. Bazılarının yaşamasında hayır olmayabilir.
Bu ders, hepimizindir. Herkes kendisinin bir kusuru olup olmadığını araştırmalıdır. Bu işte benim var mı yok mu? Ben ne durumdayım demelidir. Allah, ‘’ ört ‘’ derken sen, örtemezsin dersen, bu yüzden bazılarının rızkına mani olduysan, hayatını söndürdüysen, 12 yaşına kadar Kur’an okuyamaz, din öğrenemezsin dersen bunun bir karşılığı olmayacak mı ?
Dört yaşında ki torunuma sordum:
- Baban seni cezalandırıyor mu?
- ‘’Evet ‘’ dedi.
- Ne zaman? diye sordum. – ‘’Yaramazlık yaparsam, onu dinlemezsem’’ dedi. Bugün kanunlara uymayan nasıl cezalandırılıyorsa (Hapis, para cezası, bazı mâhkumiyet, idam gibi ) ilahi emirlere de uymayan cezalandırılır. Cezalandırılacağını, Allah Kur’an’da bildirmiştir. Ayrıca yaramazlık yapan, ahlakları zayıflayan toplumların helak oluşunu Kur’an’da bize açıklamıştır.
Bazıları meydana gelen olayları, ‘’Tabiat olayı’’ demekle, işin ders alma, düzelme ve düzeltme yolunu kapatıyor. Bu ifade, Allah’ı yok sayma gayretidir.
Allah’ın takdiri, yaratması olmadan hiçbir şey olmaz. Kur’an’da : ‘’Karada ve denizde ne varsa hepsini o Allah bilir. Onun haberi olmadan bir tek yaprak bile düşmez.’’ Deniyor.
( Endal : 59 )
Cenab-ı Allah tabiata kanunlar koymuştur. Tabiatta ki olaylar kanunlara göre yürür. Mesela; taş camı kırdı. Bu kadar mı? Camı kıran taşı atan çocuk nerede? Beyler, gülünç duruma düşüyorsunuz. 21. yüzyıla girerken bu düşünceler bu çağa yakışmıyor.
Birçok insan Allah’ı unutmuş; birde buna zulüm, haksızlık, ahlaksızlık eklenince, Allah’ın gayretine dokunuyor. Daha öncede koyduğu kurallara uymayanlara ikaz ve uyarılarda bulunmuştur. Düzelmeyenleri, cezalandırmıştır.
Küçücük şirketler bile, yönetim kurulları, müdür-
ler, görevliler tarafından, kurallarla yönetilirken, koskoca dünyanın, gezegenlerin kendi kendine tesadüfen nizam, intizam içinde sürüp gitmesi, düşünülebilir mi ? Allah var, her şeyi O yarattı. Takdir O’nun, tasarruf O’nun. Bu olaylar da ona inanan, uyanlar imtihanı kazanır, uymayan ve inanmayan ‘’ Sen Allah’ı karıştırma‘’ diyenler, gene kaybeder.
- Depremde ölen Müslüman kardeşlerimiz şehittir.
Telef olan malları sadakadır.
- Ölen küçük çocuklar şefaatçidir.
- Sıkıntıya düşen inançlı kardeşlerimizin çektikleri sıkıntılar günahlarına kefarettir.
- İşte bunları İslam veriyor, acıları böyle azaltıyor, dindiriyor, isyanı önleyip, teslimiyet sağlıyor.