DAYAK KONUSU
Dayağın eğitimde yeri yoktur. Dayakla hiçbir yere varılmadığı gibi, dayakla olumlu insan da yetişmez.
Hz. Enes: “On yıl peygambere hizmet ettim, bana yapmadığım için neden yapmadın, hatam için de neden böyle yaptın diye azarlamadı” der.
Dayak, her zaman sürtüşme ve münakaşa ortamı oluşturur. Bağırıp çağırmak, uzaklaştırır ve zıtlaştırır. Küçükken yediği dayakları çocuk büyüyünce iade eder.
Çocuk, kırmış, bozmuş olabilir. Dövülürse çocuğunda kalbi kırılır. Aman şöyle yap, aman böyle yapma baskısı, çocuktaki kendine güven duygusunu sarsar. Bunun aksine çocuğa güven vermek, ardından da iş vererek yardımcı olmak gerekir. Çocuk, altını ıslatabilir. Asla onu mahcup etmemek gerekir, başkalarına söylememek gerekir, dövmemek gerekir.
Çocuk, yaramaz da olabilir. Peygamberimiz: “Çocuğun küçüklüğünde yaramaz oluşu, büyüklüğünde aklının ziyadeliğidir” (Ramuz: 315/6) buyurmuştur.
Ana baba koruyuculuk kollayıcılık görevini iyi yapmalıdır. Bugün hayvanlar alemine baktığımız zaman hiçbir hayvan yavrusunu terk etmez, canı pahasına korur. İnsanlar da, ziynet eşyalarından, arabasından daha iyi yavrularını korumalıdır. Yoksa yavrularımız bizim olmaktan çıkar, gider.
Maddi tehlikelere karşı belki biraz koruyoruz. Ama manevi tehlikelere karşı koruduğumuzu zannetmiyorum. “Aman hasta olmasın” diyoruz. “Aman ahlaksız, inançsız olmasın” demiyoruz.
Dikkat edelim:
Disiplin demek; sert sözler, bağırıp çağırma, sövüp dövme, baskı… demek değildir.
- Çok katı olmak çocuğun kalbini kırar, saldırgan veya çekingen yapar.
- Çok yumuşak olmak çocuğu ana kuzusu yapar.
- Kontrolsüz bırakılırsa yabani olur.
- Çocuğu dövmek ahlakını bozar. Çocuk, katı, acımasız olur. Kin besler sonra o da şiddete başvurur. Çocuk döver, hanım döver, kendini döveni döver.
- Dayak, onur, gurur kırıcı bir şeydir.
- Dayak yiyen dayağa alışır, cezaya aldırmaz, evi terk eder.
- Dayak, yalana sevk eder.
- Çocukla öfkeli ve sinirli iken bile konuşulmamalıdır. “Dayak cennetten çıkmadır”derler. Yani cennette dayağa yer yoktur.
- Kötü çocuk, cezalandırma ve dayak yerine şefkat ister güzel diyalog ve güzel yaklaşım ister. Sahip çıkılmalıdır. Sokak çocuklarının çoğu dayak yüzünden, şiddet yüzünden evlerini terk etmiş çocuklardır.
- Çocukları fazla sıkmak sorunlar çıkarıyor. Onun için hoşgörü ile disiplin arası olunmalıdır. Yani tatlı sert olunmalıdır.
- Dayak çocuğu evden uzaklaştırır ve sokağa iter, arsız yapar.
- Aşırı baskı çocuğu yalana iter. Çocuğun her an yaptığını kontrol ediyorsanız çocuğa büyük kötülük ediyorsunuz demektir. Çocuğa karşı şiddet, öfke çocuğun altını ıslatmasına kadar onun üzerinde olumsuzluklara sebep olur.
- Çocukların sebep ne olursa olsun korkutulmaması gerekir. Korku, çocuğu pısırık, başarısız yapar. İçine kapanmasına, bunalıma düşmesine sebep olur. Çocuk üzerinde zeka geriliği ve sinirlilik hallerine neden olur.
- Çocuklar yaptıklarıyla hatalarından dolayı ayıplanıp, alay edilmemelidir. Çekingen ve korkaklığı ikide bir yüzüne vurulup kınanmamalı, korkuyu yenmesi için ne lazımsa yapılmalıdır.
- Bazı çocuklar geç anlayıp, geç öğrenebilir. Çocuk sol elini kullanabilir. Bunun için zorlanmamalıdır. Problem edilmemelidir.
İbni Haldun’a göre “çocuklar için verilen ağır cezalar zararlıdır. Çünkü şiddet, kötü bir ortam meydana getirir. Baskı altında yetişen çocuk kabiliyetlerini geliştiremez ve hevesi yok olur. Ceza ve korku, çocuğu tembelliğe sürükler. Korku sebebiyle çocuk iki yüzlülüğe başvurur. Cezadan kurtulmak için hileye sapar. Neticede hile ve ikiyüzlülük huy haline gelir. Kendisindeki insani vasıflar fesada uğrar.” (Mukaddime:
540)
Allah korkusunun dışındaki bütün korku vasıtaları insan için zararlıdır.