ÇOK EVLİLİĞİN SINIRLANDIRILMASI
Kadınlara karşı hiçbir sorumluluk duygusu taşınmadığı, kadının zevk aracı ve ticarî bir mal olarak telakki edildiği, sınırsız ve sorumsuz evliliklerin geçerli olduğu bir zamanda, İslâm Dini kadını itilip kakılmaktan, zevk âleti ve ticaret malı olmaktan kurtarmıştır. Sayısız kadınlarla evlenmeyi sınırlandırarak şartlara bağlamış, ancak bazı hallerde dört kadınla evlenmeyi müsade etmiştir.
İslâm Dininin çok evliliği sınırlandırma yolunu tercih etmesinin bazı nedenleri vardır. Her şeyden önce İslâm Dini, başlangıçta soğutma yerine ısındırmayı esas almıştır. İslâm Peygamberi getirmiş olduğu dinin kolayca yayılabilmesi için bazı kimselerin bilhassa varlıklı kimselerin kabile reislerinin desteğine önem vermiştir. Bu bakımdan Araplar arasında yaygın olan bir âdeti kesin olarak yasaklayıp, bunların desteğini kaybetme yoluna gitmemiştir. Zira İslâm Dini, insan için ve insanın mutluluğu için geldiğine göre güçlükler çıkarıp İslâm’a muhtaç insanları kendisinden uzaklaştıramazdı.
İslâm Dini evliliği sınırlandırmadan önce durum çok kötü idi. Zenginler istediği kadar kadın alabiliyor, yoksullar ise evlenemiyordu. Kıza sorulmadan babası para karşılığı onu varlıklı kimselerle everiyordu. Evlilik müessesesi ve aile kutsal olmaktan çıkmıştı. Yetim kızların mallarına tamah ederek onlarla evlenilir, sonra da kendilerine haksızlık ederlerdi. Malına sahip olabilmek, mirasına konabilmek için ölümleri istenir, çokları da kendi elleriyle öldürürlerdi. Zulme uğrayan kadının güçlü yakınları yoksa hakkını arayan olmazdı.
Bu konuda Nisâ Sûresinin 2. Ve 3. âyetleri nâzil olmuştur. Bu âyelerde şöyle denilmektedir:
“Yetimlere mallarını verin. İyiyi, kötüye değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu büyük bir günahtır.” (Nisâ Sûresi: 2)
“Eğer yetim kızların haklarını ( kendileriyle evlendiğinizde) gözetemeyeceğinizden korkarsanız, hoşunuza giden kadınlardan iki, üç veya dört tanesiyle nikâhlanın ama bunların arasında eşit muamele yapamamaktan korkarsanız bir tanesiyle evlenin veya cariyelerinizle yetinin. Bir zevce ile yetinmeniz, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.” (Nisâ Sûresi: 3)
Burada Cenab-ı Allah’ın o günkü uygulamaya karşılık adaleti yerine getirme şartı ile dörde kadar evlenilebileceğini, adaletin eşler arasında tam olarak yerine getirilmemesi halinde de tek kadınla evlilik olduğunu bildirdiği açıktır.
Kısaca İslâm Dini, çok evliliği emretmemiştir. Aksine birden fazla evlilik için adalet gibi yerine getirilmesi güç bir engel koyarak tek evliliği tavsiye etmiştir. İslâm’ın bu tavsiyesinden sonra dörtten fazla kadınla evlilik olan Müslümanlar, dördün üstündeki eşlerini boşamışlardır.