ÇEVRE VE İLİŞKİLER
Müslüman, içinde bulunduğu toplum içinde edep ve âdâba uyacak, herkesle uyumlu olacak, zarif ve kibar davranacak, herkesin hukukuna riayet edecektir.
- Müslüman, müslümanın kardeşidir. Kardeşine zulmetmez. Onunla çekişmez. Onu aldatmaz. Her zaman kardeşine yardımcı olur.
Peygamberimiz şöyle diyor: “Kim müslüman kardeşinin dünya üzüntüsünü giderirse,
Allah da onun kıyamet günü üzüntüsünü giderir. Kim kolaylık gösterirse, Allah da ona dünya ve ahirette kolaylık gösterir.” (Müslim, Zikir: 38)
- Müslümanın müslümanla ilişkisinde haram olan şeyler vardır. Onlardan bazıları şunlardır; Dargınlık, alay etmek, lakap takmak, kötü zan beslemek, iftira atmak, gıybet etmek, dedikodusunu yapmak, ırz namusuna, malına göz dikmek, eziyet etmek, sıkıntı vermek, kötülemek, “Ben”, “Benim” deyip başkalarını, diğer cemaatleri küçümsemek, kabul etmemek.
- Müslüman, arkadaşını, dostunu, eşini, iş yapacağı kimseleri iyi seçmelidir. Kötülerle düşüp kalkmamalıdır. Peygamber Efendimiz: “Kişi sevdiği ile beraberdir.”buyurmuştur. Kur’an-da: “Allah’tan korkun, doğrularla beraber olun.” (Tevbe: 119) talimatı vardır.
Peygamberimiz, iyi arkadaşı, güzel kokular satan kokucu dükkanına benzetmiştir. “Koku satın alınmasa da oradaki koku insanın üzerine siner.”demiştir. (R.Salihin: 1/362)
Çamur gül kokar. “Sen çamursun neden gül kokuyorsun?”derler. “Bir zamanlar gülün dibinde eğlenmiştim.”der.
“İtle yatan, bitle kalkar.”, “Körle yatan, şaşı kalkar.” da denmiştir.
Bazıları zehir gibidir, insanı Allah’tan uzaklaştırı-verir. Her şeyini mahveder. Bazıları ilaç gibidir, huzur verir.
Bugün oyun eğlence arkadaşı, yarın ahiret arkadaşı olacaktır. Seçimin güzel yapılması lâzım. Kötü seçim yapanın ahirette “Keşke falanı dost edinmeseydim” diyerek ellerini ısıracağı bildirilmiştir. (Furkan: 27-28)
- Müslümanın dürüstlüğü, alışverişte belli olur. Kur’an-da:
- “Ölçüyü tam doğru tutun, doğru terazi ile tartın” buyruluyor. (İsra: 35)
- “Dosdoğru ol.” (Hûd:112)
- “Ölçüyü adaletle tutun ve eksik tartmayın.” (Rahman: 9)
- “Ölçüyü tastamam yapın, insanların hakkını eksik verenlerden olmayın. Doğru tartın.” (Şuara: 181-182)
Peygamberimiz: “Hileli mal satana lânet olsun.” buyuruyor. (Müslim İman: 171) Yalan, hile ticaretin bereketini giderir. Süte katılan su, sel olur sürüyü götürür.
- Bir hadiste: “Gerçeği gizleyerek yapılan alışveri-şin bereketini Allah yok eder.”
(Buhari Büyû: 26)
- “Aldatan bizden değildir.”
- “Bir kimse kusurlu bir malı açıklamadan satarsa, devamlı olarak Allah’ın gazabında ve meleklerin lânetinde olur.” (Ramuz el Ehadis: 411/3) buyrulmuştur.
Satışı yapılacak mal nasıl olmalıdır: Temiz, işe yarar, haram kılınmamış, kusursuz, faizli muamele görmemiş olmalıdır.
Kazancın haram olmaması için: Alın teri dökülmüş olması, gasp, hırsızlık, dilencilik parası olmaması, haram kılınan bir şeyin satışı, piyango, faiz ve meşru olmayan bir işten kazanç olmamalıdır.
Açıkta haram olan kazanç şu yolla elde edilendir: Sihirden, büyücülükten, falcılıktan, fuhuştan, kumandan, faizden, müstehcenlikten, hileli yoldan, rüşvetten, alkol-den, domuzdan, müstehcen yayın basından, kan, organ satışından ve kaçakçılıktan.
- İnsanlar arasında selâm alıp vermek bir haktır. Bu insanları birbirine yaklaştırır, kaynaştırır. Önce selâm, sonra kelâm olur, bir de musafahalaşılırsa insanın küçük günahları afolunur.
Peygamberimiz: “İman etmedikçe cennete giremez-siniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. İşlediğiniz takdir de birbirinizi seveceğiniz bir işe delalet edeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.” (Müslim, İman: 93) buyurmuştur.
- Müslüman, müslümana zulmetmez. İşlerinde güçlük çıkarmaz. Adil davranır, hak sahibine hak verir.
Kur’an-da bir çok defa: “Zulmetmeyiniz, Allah zalimleri sevmez. Zalimleri hidayete erdirmez.” ifadeleri geçer.
İslâm’da borcu geciktirmek zulümdür. (R. Salihin: 1611)
“Kıyamet gününde haklar sahibine o derece ödenecektir ki, boynuzlu koyun boynuzsuz koyuna hak ödeyecektir.” (Ramuz: 345/10) “Zulme yardım eden, vazgeçinceye kadar Allah’ın gazabındadır.” (Age: 406/4) “Bir insana korku vermek de zulümdür.“ (Age: 421/6) Cenab-ı Allah züntikamdır. Yani intikam alandır. Mazlumu görüp yardıma gücü yettiği halde yardım etmeyenden de intikam alır. (Age: 516/2)
Hatta zalime de yardım edilecektir. Nasıl? Zulmün-den vazgeçirilerek. (Hadis Ans: 9/380)
- Müslümanın inançsızla ilişkisi, Kur’an ve sünnet çerçevesinde olacaktır. Mekke’nin fethinden önce Ebû Süfyan kızının yanına gelmiş Hz. Peygamberin minderine oturmak istemişti, kızı Ümmü Habibe müsaade etmemiş: “Sen müşriksin, sen necissin” demiştir.
İnançsızla evlenilmez. Çünkü onlar insanı cehen-neme çağırır. (Bakara: 221)
Müslüman, müslümanı bırakıp kâfirleri dost edin-meyecektir. Edinirse, Allah yanında hiçbir değeri yoktur. (Ali İmran: 28) Sırdaş edinmeyecektir. Onlar her zaman düşmanlık ederler, sıkıntıya sokarlar. (Age: 118) İnançsızlardan yüz çevrilecektir. (Hıcr: 94)
- Müslüman, işlerinde peygamber sünneti üzerine hareket edip istihare ve istişare etmelidir. Yanılmamanın, zarar görmenin yolu budur.
- Müslüman, saygılı olur. Kaba olmamalı, örnek insan, sevilen, sayılan, itibarlı kimse olmalıdır.
Yunus: “Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü.” demiştir.
- Müslümanın sosyal hayatta çalışmaması gereken ortamlar vardır. Meselâ, içki üretilen, içki içilen yerler, faiz işlemlerinin yapıldığı yerler, fuhuş ortamları, ahlâksızların yanında, ibadete izin verilmeyen yerlerde, müstehcen yayın basının hazırlanmasında, dağıtımında, ahlâka uymayan eğlence yerlerinde müslüman çalışamaz.