CAMİYE KARŞI OLMAK
Yeniyekadar Yunanın, Bulgarın, Rusun, velhasıl İslâm, müslüman düşmanlarının hedefi hep cami olmuştur. Bosna‘da, Azerbaycan‘da, Çeçenistan‘da topların ilk hedefi minarelere ve camiler olmuştur. İstanbul‘un Anadolu‘nun istilası sırasında da ilk cami ve minarelerimiz zarar görmüştür.
Ebrehe muazzam ordusu ve müthiş filleri ile Kâbe‘nin üzerine düşmanlığından yürümüştür…
Ebrehe‘den, Bulgar‘dan, Yunan‘dan aldıkları mirası devam ettiren, din, cami, minare ve ezan düşmanları günümüzde de mevcuttur.
İstanbul‘un işgalinde, Ayasofya‘nın kapısına dayanan Fransız ordusuna karşı padişah, kendi korumasını Binbaşı Tevfik komutasında Ayasofya‘yı koruması için göndermiştir. Fatih, bugünkü durumu tahmin ettiği için Ayasofya‘yı camiye çevirip, Fetih armağanı olarak vakfederken, şöyle vasiyet etmiştir:
- ―Camimi camilikten çıkaranlara Allah’ın, Meleklerin ve bütün müslümanların lâneti üzerine olsun, yüzlerine bakan ve şefaat eden olmasın‖
- ―Camimi camilikten çıkaranlara Allah‘ın isminin anılmasını men eden ve mescitlerin harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır? İşte o zalimler yok mu, onların mescitlere korkakorka girmekte başka hakları yoktur. Bunları yapan o zalimlere, dün ya da büyük bir felaket ve mahrumiyet, ahirette de pek büyük bir azap vardır.‖ (Bakara: 114) Allah diyerek cami düşmanlarının acıklı halini haber vermiştir.
Peygamberimiz (s.a.) zamanında münafıklar,bölmek parçalamak ve zarar vermek için Mescid-i Dirar-ı yaptırdılar.
Cenab-ı Allah Tevbe suresinin 107 ve 108. ayetlerini indirdi. Allah : ―onların bu niyetle yaptırdığı mescidde namaz kılma‖ diye emretti. ―Mescid-i Küba‘da kıl‖ buyurdu. Çünkü Küba mescidi takva üzerine kurulmuştu. Ayrıca camide temizlenmek isteyenlerin bulunduğunu, Allah‘ın çok temizlenenleri sevdiğini bildirdi.
Batı insanı, kiliseye gitmese de kilise düşmanı olmaz. Ölülerin camiye getirileceğini bile bile cami düşmanlığını alışkanlık haline getirmiş kimseler vardır.
Bir zamanlar camileri ahır yapan zihniyet 1930‘lu yıllarda birçok camiyi Yahudilere satmıştır. 20 Krş, 50 Krş karşılığı camiler Yahudilere teslim edilmiştir. (25.6.95 Milli gazete) ayni zihniyetin mirasını sürdüren bir parlamenter ―camiye gidenlerden vergi alınsın‖ önerisinde bulunmuştu. Bir Bakan da ―Artık Türkiye‘de cami fazlalığı vardır, cami yapmaya gerek yok. Onun yerin uçak alalım‖ demiştir.
30.10.1994 Türkiye gazetesinin haberine göre Süleymaniye Camii‘ne bomba koymak isterken bir militanın bomba üzerinde patlamış ve belasını bulmuştur. Affedersiniz cami duvarına işenmez.
Eskiden köyümüzde düğün alayı dolaşırken, caminin önünden geçinceye kadar, davul, zurna, sesi kesilir, hiçbir kimse konuşmaz öylece geçilirdi. İimdi bu saygı gösterilmiyor.
- Havra, kilise restore edenler, yıkılacak camiler göremiyor.
- Ruhsatsız gerekçesiyle camiler yıkılıyor.
- Yeni yapılan mahallelerde camiye yer ayrılmıyor. Cami düşünülmüyor.
- Arsa bağışlayan vatandaşlara müsaade verilmiyor.
- Cami denilince güçlük çıkarılıyor.
- Ata yadigarı camiler içler acısı, ne olacak bu halimiz? Hani %98 imiz müslümandı?