BÜYÜ YAPMAK-YAPTIRMAK
Sihir (büyü), üstü kapalı şey demektir. Bir şeyi olduğundan başka bir şeye çevirmek, bir şeye tesir etmek ve göz boyamak demektir.
Büyü ile bazı güçlerden yardım alarak canlı cansız varlıklara etki yapılır.
Sihirbaz, büyücü, batılı hak gören kimsedir.
Çok eski devirlerde ortaya çıkan büyücülük, günümüzde de canlılığından bir şey kaybetmemiştir. Geçmişte ve günümüzde en yaygın hurafedir. Büyük korku oluşturduğundan, büyücü bu durumdan istifade etmektedir.
Atalarımız: “Denize düşen yılana sarılır.” diyerek aciz ve çaresiz kalanların tehlikeyi göze aldıklarını ifade etmişlerdir.
Bir şey mi arzu ediliyor, bir şey mi oldu, sıkıntı mı var, baş ağrısı mı var, hafif geçimsizlik mi var, işler mi yolunda gitmedi, evlilik mi gecikti, düşmanlık mı isteniyor, muhabbet mi arzu ediliyor, hemen büyücü aranıyor, büyü yaptırılıyor veya büyü çözdürülüyor.
Kimse kendine, yaptığı hatalara bakmıyor. Cenab-ı Allah: “Başınıza gelenler yaptıklarınız yüzündendir.” diye uyardığı halde başka sebepler aranıyor.
İnancımıza göre Cenab-ı Allah’ın izni olmadan bir yaprak dalından düşmez. Kimse kimseye bir şey yapamaz, veremez alamaz, rızkını kesemez, kısmeti açıp kısmet bağlayamaz. (En’am:59)
Büyücüler göz boyayıcı insanlardır, yalan söylerler, aldatırlar, kandırırlar.
Bazı büyücüler gizli kuvvetlerle iş yapar. Bilhassa cinleri kullananlar. Bunlara cinci denir. Cinlerden aldıkları haberleri kullanırlar. Cinler her şeyi bilemez. Görürlerse onu bildirirler.
Büyücü çoğu zaman gerçek dışı konuşur. Atıp da tutturanlar veya topladıkları bilgileri değerlendirenler vardır. Bunarlın şerrinden Fatiha, Ayet’el Kürsi, Felak ve Nas sureleri okuyarak Allah’a sığınmamız tavsiye edilmiştir.
Büyücülerin, cincilerin bazı şeyleri bilmesi, insanların tuzağa kolay düşmesine neden oluyor. Kendini büyücüye kaptıran madden, mânen büyük zarar görüyor.
1980’de Filipinlerde büyücü papaz “Büyü yaptıklarıma kurşun geçmez.” der. bir grup isyancı genci kandırır. Büyü yapar, gençler polisle çatışmaya girer, tabi sonuç belli hepsi ölür.
Büyüye inanan, büyücüye kanan, “Falan yaptı, falan yaptırdı.” diye suçlu aramaya koyulur. Büyücüye inandığı için günaha girer, kendi büyü yaptırmış olsa büyük günah işlemiş olur. Kötü zanda bulunup; iftira atmış, gıybet etmiş olur.
Müslümanın büyü ile büyücü ile cinci ile ilgisi olmamalıdır. Müslümanın Kur’an, sünnet ölçüsü olmalıdır. Mezhepsizlere değil, hak mezhebe göre hareket etmelidir. Bilgi kaynağı yanlış olursa, o bilgi küflü çiviye benzer, kolayca sökülüp atılamaz.
Büyü malzemeleri nelerdir?
- Domuz yağı
- Ölü toprağı
- Bazı rakam ve tılsımlar
- Düğüm yapılan ipler
- İnsana ait saç veya bir eşyasının parçası – Kemik, boynuz ve bazı bitkiler – Sabun gibi şeylerdir.
- Kurt ağzı bağlamak isteyenler; tencereye kor ateş koyup kapağını bağlarlar veya makas iple bağlanır, böylece kurdun hayvanlara zarar vermeyeceğine inanırlar.
Daha çok ne maksatla büyü yapılıyor?
-İnsanlara zarar vermek, acı çektirmek, sağlığını bozmak, işini, geçimini bozmak, insanın bazı organlarını bağlamak için, akli dengesini bozmak, hasta etmek, hatta öldürmek için yapılır.
-Yapılan büyüye karşı büyü yapılır. İflas eden, hasta olan, evlenemeyen, işi aşı bozulan, geçimi bozulan büyü yaptırır.
Büyü bozdurmak isteyenler, akıl almaz şeyler yapar ve yaptırırlar. Meselâ;
- Zeytin, iğde çekirdeği tütsüsü,
- Leylek pisliği, kirpi kanı içilmesi,
- Pişmiş yumurtanın üzerine yazılar yazmak,
- Demir tozlu su ile yıkanmak,
- Tuvalete ters oturmak,
- Büyü malzemesini mezarın üzerine koymak veya akarsuya atmak, – Eşiğe, kapıya, domuz yağı sürmek.
İslâm Âlimlerine göre sihrin caiz olduğu iki husus vardır:
- Sihir olup olmadığını öğrenmek için
- Sihrin zararını gidermek için. Bu iki husus için birilerine başvurmanın mahsuru yoktur. Ayrıca bu iki maksat için büyücülük öğrenmenin de sakıncası yoktur.
Başvurulan kişinin ücret almaması ve bir menfaat temin etmemesi gerekir.
Peygamber (as):” Sizden biri kardeşine yardımcı olabiliyorsa, o yardımı yapsın.” buyurur.
Bugün bir insan menfaat karşılığı büyü yapıyorsa, hocalıkla asla ilişkisi yoktur. Dinden çıkaran bir işle uğraşan nasıl hoca olur?
Sıkıntısı olan birinin diyar diyar dolaşıp büyücü aramasına gerek yoktur. Büyü yapmak kadar büyücüye inanmak ve büyü yaptırmakta aynı derecede günahtır.
Dinimizin yasakladığı işlerden biri de büyücülüktür. Büyü insana zarar verir. Büyücülerin çoğu sapıktır. Geçimi bozulan kadının veya evlenemeyen kadının göğüslerine, karnına yazılar yazan sapıklardan uzak kalınmalıdır.
Büyüden, büyücünün şerrinden nasıl korunulmalıdır?
Sihrin çok çeşitleri vardır. Kötü niyetle yapılırsa, kendisine büyü yapılan çok acı çeker ve zarar görür, iradesi dışında işler yapar.
Adnan Adıvar’ın Tarih Boyunca İlim ve Din adlı eserinde şöyle anlatılıyor: ”Sümer ve Babiller’de sihir ilim sayılırdı canlı cansız eşyaya tabiat üstü kuvvet izafe ederdi. Halk yardım beklerdi. Yırtıcı hayvandan korunmak için onarlın dişlerinden, pençelerinden, gerdanlık takar ve korunmaya çalışırlardı. Yağmur yağması için kurbağa şekline girip, öterlerdi…” (s.47)
Bugünde büyüden korunmak için akıl almaz şeyler yapılmaktadır. Bunlar geçmişten gelen âdetlerdir.
Sihir ve büyüye karşı Cenab-ı Allah bize iki sûre indirmiştir. Bu sûreler indikten sonra peygamber Felâk ve Nâs sureleri ile Allah’a sığınmıştır. Ve: “Kimse iki sığınma duası gibi tesirli bir dua ile sığınamaz.” buyurmuştur. (Tirmizi, Tıb:16)
Yahudi olan Lebid b. Asam, Hz. Peygambere büyü yapmıştı. Peygamberimiz rahatsızlandı, bazı değişik haller oldu. Meleklerin konuşmaları ve göstermeleri ile büyü malzemeleri kuyudan çıkarıldı. Peygamberimiz büyüye karşı nâzil olan Felak ve Nas surelerini okudu. Atılan düğümler tek tek çözüldü. Peygamberimiz hem kendisinin hem de Hz. Ali’nin okuması ile şif buldu. (Buhari tıb:47)
İslâm’da büyücülük kesin olarak yasaktır. Büyü yapmakta, yaptırmakta günahtır.
Allah büyü ile uğraşmayı küfür olarak nitelendirmiştir. (Bakara:102) Sihirbazların yalancı olduklarını ve asla kurtulamayacaklarını bildirmiştir. (Taha:69)
Peygamber (as)da büyücülerin Allah’a şirk koştuğunu, büyücülüğün helak edici yedi büyük günahtan olduğunu bildirmiş, büyü ile uğraşmayı yasaklamıştır.
Peygamber (as): “Yedi şeyden kaçının: şirk, sihir, katil, faiz, yetim malı, cihattan geri durmak ve iffetli kadına iftira.” (Riyazüs Salihın:1614) demiştir.
Bütün peygamberler büyücülerle mücadele etmişlerdir. Peygamber (as) kendisine büyü yapan Lebid’i çağırdı. Ona ne için yaptığını sordu, Lebid:
-Verilen altınlara zaafımdan, deyince Ashab:
-Öldürelim mi? dediler. Peygamberimiz:
-Hayır onun göreceği İlâhi azap daha şiddetlidir, buyurarak sihir ve büyü yapanların uğrayacakları azabı haber vermiştir.
Büyücüden, büyücünün şerrinden tek sığınak Allah’tır. Korunmak için Ayet’el Kürsi, Kâfirun, Fatiha, İhlas, Nas surelerini okumamız tavsiye edilmiştir.
Kim bir kahine gider, bir şeyler sorar ve ona inanırsa, onu tasdik ederse, kırk gün namazı kabul olmaz.” (Müslim Selam:125)
-“Büyücünün cezası, onu kılıçla vurmaktır.” (Ramuz el-Ehadis:273/12)
-“Kim bir düğüm atar ve ona üfürürse sihir yapmış olur. Kim sihir yaparsa, şirke düşer. Cahiliye âdetlerinden nazarlık asan, astığı şeye havale edilir. Allah’ın yardımından mahrum olur.” (Ona git, ondan iste denir.) (Nesâi:4076)
İslâm alimlerine göre gücünü şerre alet eden, insanlara zarar veren, büyü yapan, yaptıran küfre girer. Büyü ile zarar verene kısas gerekir. Büyü için verilen alınan paralar helal değildir.
Hz. Ömer (ra) büyücünün öldürülmesini emretmiştir.
Ebu Hanife sihirbazın öldürülmesinin caiz olduğunu söylemiştir.
İmam-ı Malik “Büyücü tevbeye davet edilmez, öldürülür. Çünkü küfre girmiştir.” der.
İmam-ı Rabbani’ye göre büyü yapmak küfre en yakın ve en kötü haramdır.
Hamdi Yazır:”İnançsızlık, ahlaksızlık, sihrin (büyünün) köküdür. Büyük haram ve küfürdür.” der. (Hak Dini Kur’an Dili:447)