BASIN YAYINDAKİ MÜSTEHCEN YAYINLAR

Reyting kapma ve rekabet, TV için her şeyden önemli. Ahlâkî kuralları bir tarafa bırakıp lağım kanalı gibi evlere, gönüllere pislik akıtıyor. Her an hayvanlardan daha açık, istenmeyen sahneler çıkabileceği için aileler topluca televizyon seyredemiyor. İzlenme oranlarını hangi kanal verdiyse o başta oluyor. Hepsi de aynı şeyi yaptığı için çocuklar bile gülüyor.

Birbirleriyle yarış uğruna kanallarda müstehcenlik artmıştır. Tiksinti veren hale gelmiştir. Sorumsuzca sürdürülen bu yayınlar ahlâk duvarını aşmış, ar haya damarını çatlatmıştır. Aklı başındaki insanımızın yüzünü kızartır durumdadır.

Devlet yetkilileri de aynen böyle diyor ve şikayet ediyor. Halkın şikayeti normaldir ama devlet adamına şikayet yakışmaz o icraat adamıdır. İşte problemlerin çözülmemesinin sebebi budur.

İnsanımızın insanî yönünü kaybetmesi için ne lazımsa yapılıyor. Tahrik edici sahneler, tüyler ürperten görüntüler, felaket sahneleri, planlı bir şekilde sergileniyor.

Bunlar gelenek, göreneklerinize de uymuyor. Bizde kadın saygı değer bir varlıktır. Ama ekrana bakınız, kadın öncelikle zevk ve seks aracı olarak sergilenir.  

Bir değer verdiğimiz de yavrularımız ve gençlerimizdir. TV çocuk ve gençlerimizin ruh sağlığını bozacak, kişilik ve karakter gelişimi üzerinde olumsuz etkiler yapacak, korku veren, şiddet estiren, cinsel sapıklık, inanç ve ahlâk konusunda alaysı yayınlar yapılmaktadır.

Hatta TV’nin müstehcen yayınları gençleri kısırlaştırmaktadır. Doç. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın yaptığı açıklamaya göre erotik diziler ve şiddet filmlerini aşırı derecede seyreden kişilerin hormonal dengeleri bozularak kısırlıklara hatta beyin urlarına sebep olmaktadır.”  

Türk TV’leri, komşu ülkeler içinde yüz karasıdır. Türk illerinden müstehcenliği nedeniyle seyredilememektedir. Mısır yönetimi din görevlilerini hutbe ve vaazlar aracılığı ile müstehcen Türk kanallarına karşı mücadeleye çağırmıştır. (04/04/1994. Zaman)

Televizyonların müstehcen yayınları sonucu sapık ve cinsel anarşi her gün tırmandırılmaktadır.  

– Psikolog Prof. Dr. Bekir Grabene ülkemizde cinsel anarşi yaşandığını belirterek

“Ruhsal ve psikolojik bozuklukların ana faktörü cinsel sapıklıklardır. Seks dergileri ve TV ler bu sapıklığı körüklüyor. Artık Türk mizahı bile sekse dayandırıldı” demiştir. (18/12/1992. Zaman) Sapık yetişen elbette sapık yaşayacaktır. Müstehcenlik her kesimi tahrik etmektedir. Bilhassa çocuklar üzerinde erken yaşlarda sapıklığa sevk etmektedir.  

İnsanı zapteden tek şey din duygusudur. Müstehcenlik ve ahlâkî çöküntü, dini noksanlıkla orantılı olarak artmaktadır. Bunun için ailelerde ve okullarda din eğitimine önem verilmelidir. Müstehcenliğe “dur” denmeli ve ahlâkî çöküntünün önüne geçilmelidir. Ana babalar, kumandayı ellerine almalı, yavrularını TV nin hakimiyetinden kurtarmalıdır.

Müstehcenlik, tepki görmeli, protesto edilmeli, telefon telgraf ve faksla nasıl yayın istediğimiz iletilmelidir.

Bir ilim adamının ifadesiyle:

TV hakkında Doç. Dr. İsmail Hakkı Aydın da şunları söylemiştir: “Erotik diziler, şiddet filmleri beynin gelişmesini engeller, kişilerin muhakeme gücünü azaltır. Batıda “Aptal Kutusu” olarak nitelendirilen TV, uzun süre seyredildiği zaman beyin, muhakeme kabiliyetini, düşünme yeteneğini kaybeder. Şiddet ve erotik programlar, gerçek anlamda bilimsel seviyesi ve beyin fonksiyonları seviyesi düşük olan insanlar tarafından izlenmektedir. Bu tür programları seyredenlerin hormonal dengeleri bozularak kısırlıklara, hatta beyin urlarına bile sebep olmaktadır. Erotik ve şiddet filmleri, kritize edemeyen, fikir üretemeyen, problemlere çözüm getiremeyen ölü toplumlar yetiştirir.”

Müstehcen yayınlar sapıklığı körüklüyor. Cinsel anarşiyi tırmandırıyor.

İşte bir gazete haberi:

18 yaşındaki A.D. “Beni TV sapık yaptı”. Yeni mahallede 12 kız çocuğuna sarkıntılık ve tecavüz suçundan yakalanan 18 yaşındaki sapık A.D. Emniyette verdiği ifadede, “Beni özel TV’de seyrettiğim kırmızı noktalı erotik filmler sapık yaptı. Bu filmlerin etkisinde kalarak bu suçları işledim” dedi. (02/03/1993. Zaman)

RTÜK’ten yapılan açıklamaya göre “En çok şikayet cinsellik” tir. Ekranları en çok kan ve cinsellik doldurmaktadır.

Ekranlarda soyunup kırıtanlar tanınmış sanayicilerden daha çok vergi veriyor. Bu utanç verici olduğu gibi ne hale geldiğimizin delilidir.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir