AZ OLUNCA ZARAR VERMEZ Mİ?
Alkol tavsiyesi veya az alkol tavsiyesi reklâmdır, ticari amaçlıdır.
Dünya Sağlık Örgütü: “İçki içme konusunda son zamanlarda ileri sürülen tavsiyeler, daha çok içki satmak doğrultusunda ticari çıkar çevrelerince üretilmektedir. Kalp için az şarap tavsiyesi, geri kalmış ülkelere yönelik bir reklâmdır.” şeklinde açıklama yapmıştır. (05/11/1994. zaman)
Bir açıklama da şöyle:
Amerikalı bilim adamları tarafından yapılan deneyler, alkolü az da olsa tüketen kişilerin beyinlerinde ilerleyen zamanlarda küçülme meydana geldiğini kanıtladı. İçki içmenin beden ve ruh sağlığını olumsuz etkilediği herkes tarafından biliniyor. Ancak az alınan alkolün zararlarından pek çok kişi habersiz yaşıyor. Üstelik ölçülü tüketilen alkolün kalp ve damar sağlığına yaradığını öne süren kimi insanlar bile var. Fakat Amerika’nın Baltimore eyaletindeki Johns Hapkins Üniversitesi’nde görevli Dr. Jingzhong Ding ve ekibi, yaptıkları araştırma ile bunun tam tersini ispatladı. Dr. Ding. ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği deneyler, az miktarda içilen alkolün de beyin hücrelerini öldürerek, küçülmesine neden olduğunu kanıtladı. (06/06/2004. Zaman)
Alkolün, azı da çoğu da ve adı ne olursa olsun, hepsi zararlıdır. Yetkili ağızlar, alkolün bazı zararlarını şöyle ifade etmişlerdir:
- Alkol suça itiyor, intihara sürüklüyor, vücudun direncini azaltıp yavaş yavaş ölüme götürüyor.
- Alkol kullananların sağlığı bozuluyor. Şuur kaybı oluyor ve çevrelerinden habersiz oluyorlar. Uzun süre kullananlarda bunamalar oluyor.
- Alkol, kısırlığa sebep oluyor, sakat doğumlara neden oluyor. Aile düzenini bozuyor, boşanmalara sebep oluyor.
- Alkol, dinî, millî, insanî ve ahlakî duyguları köreltiyor. “Şerefe” diye kaldırılan her kadeh, insanı sapıklıklara götürür, şerefinden ediyor. – Alkol insanın şahsiyetini, karakterini zayıflatır. Karamsarlığa, ümitsizliğe iter. İnsanın itibarını, saygınlığını yitirmesine neden olur.
- Alkol şişedeki durduğu gibi durmaz, boşalan her kadeh, kan ve gözyaşı ile dolar. Ahlakî çöküntü içki ile başlar. Onun için içkinin cefası sefa olarak gösterilemez.
İçki içen anne babanın çocuğu da zihinsel ve bedensel geriliğe mahkumdur. Yani alkol, bebeği ana karnında kurban almaktadır.
Alman Prof. Lothar Schmidt: “Alkol daha çok, esaretine aldığı şahısları değil, bunların çevresindeki kişileri etkiliyor” demiştir.
Göteborg Üniversitesi, yaptığı araştırmada “Alkolik annenin erkek çocuğu kadınsı özellikler taşıyor” demiştir. (12 – 18 Ağustos 1989. Bayrak)
İçki insan sağlığını bozmakla kalmıyor, nesli de bozuyor. “1940’da Fransa’da yaşamış olan ayyaş bir kadının yaşayan 834 torunu üzerinde, Paris Tıp Fakültesi tarafından araştırma yapılmış:
106’sı gayri meşru doğum yapmış,
181’i fahişe olmuş,
142’si dilenci olmuş,
61’i akıl hastanesine düşmüştür.”
72’sinin ağır suçlar ve cinayetler işlediği tespit edilmiştir. (Zafer Dergisi, Sayı: 92/8 – 9)