ANA BABA HAKKI
Cenab-ı Allah kendisine ibadeti ve hiçbir şekilde şirk koşmamayı emrettikten sonra, anaya babaya, yakınlara iyiliği emrediyor. (Nisa:36) Ana babaya kötü davranmayı haram sayıyor. (En’am:151) Ancak kendisine ibadeti, ardından da ana babaya güzel muameleyi emrediyor, azarlamamamızı tembih ediyor. (İsra:23) ana babaya karşı iyi niyetli olunacaktır. (İsra:25)
Hz. Peygamber de : “Yakınlarımdan ilgiyi kesenlerden ben de ilgiyi keserim” (Büyük
Hadis Külliyatı:4/134)
- “Kim Allah’ın rızkını genişletmesine ve ömrünü uzatmasını isterse yakınlarını görüp gözetsin.” (Age:4/135)
- “Cennet anaların ayağı altındadır.”
- “Allah’ın rızası babanın rızasındandır.” buyurur.
Başka insanlara hakları belki ödenebilir, ama ana babalara ne yapılırsa yapılsın hakları ödenemez.
Peygamber: “Ana babasının rızasını kazanmayan evladın burnu sürtülsün” diyen Cebraile “Amin” demiştir.
- “Hiçbir evlat babasının hakkını ödeyemez. Ancak onu köle olarak bulur, satın alır ve azad ederse, müstesnadır.”(Müsim Itk:25)
Peygamber : “Üç kışının cennete girmesin Allah haram kılmıştır”
- İçki içmeye devam eden kişi,
- Ana babasına asi olan kişi,
- İffetsiz kadını nikâhı altında tutan kimse
(M. Zahid Korkut, Ana baba hakkı)
“Dört kişi cennet nimetini tadamaz:”
- İçki içmeye devam eden,
- Faiz yiyen,
- Yetim malı yiyen,
- Ana babasına asi olan, (Age)
“Üç kişini ameli fayda vermez:”
- Allah’a şirk koşanın,
- Ana babasına karşı gelenin,
- Harpten kaçanın,
Görülüyor ki, Allah bazı şeyler af etmiyor…
Bu dünya, yapma bulma dünyasıdır. Adam bakıyor, çocuğu bir ağacı oyuyor.
- Ne yapıyorsun?, diyor.
- Buna senin yemeğini koyacağım, cevabını veriyor.
- Beni sofrana oturtmayacak mısın? Ayıp değil mi? deyince:
- Ayıp olsa sen dedeme, nineme yapmazsın, cevabını alıyor.
- Bu iş bir nöbettir.
Adam babasını atmaya gidiyormuş, çocuk: “Küfeyi atma” demiş.
Birini de evlatlarını sürükleyip bahçe kapısına kadar getirmişler. Adam: “Yeter insafsızlar, bende babamı buraya kadar sürüklemiştim.” demiş.
Geçen gün orta yaşlı biri babasına bir tokat atmış, bir “Acıdım” deyice, biri de “Sen onun babasını nasıl dövdüğünü biliyor musun” demiş.
İnsana hizmeti Allah (c.c.) çok sever. Hele ana babaya, büyük ana babaya olunca, daha çok sever.
Yaşlılar, bize Allah’ın emanetleridir. Bizim için imtihan vasıtasıdır. Onlara iyi davrandığımız zaman rızkımız genişler. Allah, belâ ve musibetleri, onlar yüzü suyu hürmetine bizden def eder. Bu yüzden o mübarek insanlardan sıkılmamalıyız. Ölümlerini istememeliyiz. Çünkü onlar, hayatlarını bize feda etmiş kimselerdir.
Yaşlılara kötü davranan, bir gün mutlaka kendisi de yaşlanacaktır. “Herşey, kendi cinsinden bir şeyle karşılık görür” denmiştir. Yani insan, kendi yaşlılarına nasıl davranırsa Allah da ona, aynısını yapacak evlat verecektir. Bu ilâhi adalettir.
Hz. Peygamber:
- “Herhangi bir genç, yaşından dolayı bir ihtiyara hürmet ederse, Cenab-ı Allah yaşlılığında ona hizmet edecek kimseler halk edecektir.” (R.Salihın 1/Sayfa 391)
- “Küçüklere şefkat, büyüklere merhamet göstermeyen bizden değildir.” (Age:1/387)
- “Düşkünleri görüp gözetiniz, zira siz ancak düşkünleriniz sayesinde yardım görür ve rızıklanırsınız.” (Age:1/314)
- “Beli bükülmüş ihtiyarlar, süt emen bebekler, dilsiz hayvanlar olmasaydı, başınıza büyük azap ve sel gibi belâlar gelirdi.” (Keşfül Hefa : 2/212) buyurmuştur.
Yaşlılar, hazan mevsimi yaşıyor. Bazıları, yaşlılığı kusur sayıyor, köpeği ile ilgilendiği kadar ana babası ile ilgilenmiyor. Onları acizler, kimsesizler yurduna atıyor.
Yaşlılar aslında bizim dua ağacımızdır, evlerimizin süsüdür. Anneler günü, yaşlılar günü, bize göre değildir.
Peygamber: “Babanın duası perdeyi deler. Kabul olma makamına ulaşır.”
(K.Sitte:14/509) buyurur.
Beddua almamaya çok dikkat etmek lâzımdır.
Ana baba ölse de görev bitmez devam eder…