AMERİKANIN KEŞFİ

            Amerika  kıt’asının keşfinin ilk Christophe Colomb’un 1492’de yaptığını daha sonra da Amariko Vespuçi’nin 1507’ de ikinci defa keşfedip “Amerika” adını verdiğini bilmekteyiz ki, bize öğretilen bilgi budur.

            Keşif Nasıl oldu ?

            “Christophe Colomb, seyahate başlamadan önce dinin itirazına uğradı. Colomb Arapça eserlerden veya (İngilizlere göre) Roger Bacon’dan aldığı düşünceyle dünyanın yuvarlak olduğunu, onun içinde batıya gidilirse Hindistan’a varılacağını iddia ediyor ve kendisine böyle bir seyahati sağlayacak bir büyük makam arıyordu. Tekliflerini Cenova, Portekiz, İngiltere bile reddetti. Zavallı Colomb, Portekiz’den kızının elinden tutarak, dilene dilene İspanya’ya geldi. İddiasını orada Salamonca Üniversitesi Meclisine havale etti. Meclis tarafından bu iddia, bütün azizlerin eserleri, Tevrat ve İncil’le reddolundu. Fakat 1491 yılında Kral Ferdinand ve Kraliçe İsabella, Endülüs Araplarına karşı kazandıkları zaferin sadakası olarak Colomb’un dileğini kabul ettiler.” (1)

            Colomb, Venedikli gemicilerle yola çıktı. Yolda korkunç dalgalar ve Cehennem ağızlarının bulunduğu inancı, gemicileri korkuttu. Bu korku isyana sebep oldu. Colomb çok güç durumda kaldı. Dönmek üzere olan gemicileri ikna etmek zorunda idi. Gemicilere aynı istikamette gidiliği takdirde yeni bir kıt’a ile karşılaşacaklarını ve bunu Müslümanlardan öğrendiğini, Müslümanların yalan söylemeyeceklerini anlatıp isyanı bastırmaya muvaffak oldu. Yola devam edip, ilk kendisinin bulduğunu zannettiği Amerika kıt’asına ulaştı.

            Colomb’un Amerikaya varmasından önce kıt’a bomboş değildir. Yani Colomb, bu kıtayı ilk bulan ve ulaşan insan değildir. Şarki Asyalılar buraya çok önceden gelmiş ve yerleşmişlerdi. Bunun için Colomb’un büyük (!) keşfini gölgelemek için ortaya atılmış bir iddia değildir.

            “Christophe Colomb ve halefleri zamanında İlk Avrupalılar oralarda zenci ahaliyi de bulmuşlardır.” (2)

            “Colomb’un kıt’ayı bulmasından asırlarca evvel Norveçlilerin ve Şarki Asyalıların Şimali Amerika’ya geldikleri çok daha az kimseler tarafından bilinmektedir.” (3)             Bu durumda Colomb ve Ameriko Vespuçi, Amerika kıt’asının kaşifi kabul edilemezler. Çünkü Colomb’u kıt’aya ilk ayak basan insan olarak kabul edemeyiz, ondan evvel Amerika kıt’ası bilinmeyen bir yer değildi. Orada yaşayan insanlar vardı. Vespuçi’ye ait olan şey ise “Amerika” ismini koymuş olmasıdır.

            Cevap bekleyen sorular :

  • Batı’nın dünyanın yuvarlaklığını kabul etmediği, asırlar sonra bile dünyanın yuvarlaklığını kabul edenleri Engizisyon mahkemelerinde ölüme mahkum ettiği halde Colomb cesaretini kimden ve nereden almıştı ?
  • İlim ve din adamlarını karşısına almışken Colomb, fikrinde neden bu kadar ısrar ediyor ve yeni bir kıt’aya varacağından emin görünüyordu ?
  • Durup dururken Colomb’da bu seyahat merakını uyandıran neydi ?
  • Yolda isyan çıktığı zaman Colomb, kendi toplumunun kesin olarak habersiz olduğu dünyanın yuvarlaklığı ve kıt’anın varlığından nasıl o kadar emin olabiliyordu ?

            Colomb, kendinden değil, Müslümanların ilminden emindi.

            Amerika kıt’ası, Colomb’dan evvel Müslümanlarca biliniyordu : 

            Yedinci yüzyılda Müslümanlara inen Kutsal Kitap Kur’an-ı Kerimde : “Yer yüzünde birbirine komşu kıt’alar vardır” (4) buyrulmuştur.

            İbni Haldun (1333-1378) “Mukaddime” adlı eserinde mevsimlerin meydana gelişini izah etmiş, dünyayı yedi iklim bölgesine ayırmış ve Amerika kıt’asından bahsetmiştir.

            Piri Reis, Amerika kıt’asından bahseden ilk coğrafyacıdır. Çizdiği haritalar yakın zamana kadar çizilen haritalarla kıyas kabul etmeyecek kadar üstündür.

            Piri Reis’in ceylan derisi üzerine çizdiği haritada Batı Avrupa, Afrika ve Doğu

Amerika sahilleri açıkca gösterilmiştir. Bu harita Müzeler müdürü H. Ethem Eldem tarafından 9 Aralık 1929 tarihinde Topkapı Sarayında bulunmuştur. Bu haritanın bulunuşu, dünyada derin yankılar uyandırmıştır. Bu harita hakkında Mehmet Önder 13 Ocak 1975 tarihli Tercüman Gazetesinde şu açıklamayı yapmıştır :

            “Bilim dünyasında Piri Reis’in Amerika haritası olarak bilinen ve bugün Topkapı Sarayı Müzesinde saklanan iki haritadan büyüğü 90 santim boyunda 65 santim enindedir. Yumuşak bir ceylan derisi üzerine renkli kalemlerle çizilen ve açıklamaları yapılan büyük harita, üzerindeki bilgilerden anlaşıldığına göre, 1513 yılının Mart ve Nisan aylarında Gelibolu’da bizzat Piri Reis eliyle çizilmiştir.

            Bu harita hakkında bir yazarımızda şöyle der :

            “Piri Reisin coğrafya sahasındaki ilk eseri, Gelibolu’da telif ederek Yavuz Selim’ e hediye ettiği dünya haritasıdır. Bu haritanın tamamı maalesef kaybolmuştur. Elimizde, Avrupa ve Afrika’nın kısmen bazı kısımlarını içine alan parçası bulunmaktadır. Harita, deri parşömen üzerine renkli olarak çizilmiştir. Piri Reis gerek kitabında, gerekse haritalarında, ilmi zihniyetin icaplarına göre hareket etmiştir.” (5)

            “Piri Reis’ in Çizdiği harita kopya olamaz :             Piri Reis, çizdiği dünya haritasından bahsederken şöyle demektedir :

“Bundan evvel bir harita yaptım, onda bir çok yerleri göstermeyip böylece Hint ve Çin denizlerini gösterdim ki, yeni yapılan haritalarda Batı’da kimse onu bilememiştir. Ben hepsini kaydedip makamı cennet olası rahmetli Sultan Süleyman Han Hazzerleri’nin kapısına takdim ettiğimde makbule geçmişti.” (6)

            Zamanımız tarihçilerinden Yılmaz Öztuna da :

            “Piri Reis XVI asrın ilk yıllarında Amerikadan bahsetmiş, hatta iki büyük Amerika haritası çizmiştir. Arzın yuvarlak olduğunu Türk bilginleri arasında ilk defa açıkca ileri süren Piri Reis’in Amerika haritaları, aynı yıllarda Avrupa’ da çizilen yeni dünya haritalarından çok daha doğrudur. Bütün Batılı bilginler, bu noktada birleşmişlerdir.” Der. (7)

            “Antartika kıt’asındaki Palmer Yarımadası 1820’de keşfedilmiş kabul edilirken Türk amirali Piri Reis tarafından 1513’te çizilen dünya haritasında bu yarımada gösterilmektedir.

            Güney Amerika Nehirlerinin membaları 16. yüzyılın sonunda keşfedilmiş sayılırken, çok daha önce Piri Reis’in yayınladığı haritada apaçık gösterilmiştir.” (8)

            Bu naklettiğimiz bilgilerden de anlaşılıyorki, Colomb, Amerika kıt’asına gitmiştir, ama keşfetme şerefi ona ait değildir. Bu konuda Müslüman Türklerin yaptığı çalışmalar ve hizmetler unutulmamalıdır.

  • A.Adnan Adıvar. Tarih Boyunca İlim ve Din, S.148-149 o            Prof. Dr. M.Hamidullah, İslam’a Giriş, S.173 o            Selim Nüzhet Gerçek, Türk Matbaacılığı, C.1,S.10 o            Kur’an-ı Kerim, Rad Suresi : 4 o      Cevdet Türkay, Osmanlı Türklerinde Coğrafya, 1959 İst.
  • Piri Reis, Kitab-ı Bahriye, S.28
  • Yılmaz Öztuna, Türk Tarihinden Yapraklar, S.210 o New-York Post Gazetesinden naklen, 3 Eylül 1973, Tercüman Gazetesi.
0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir