Allah’tan Nasıl Korkulmalıdır?
Kur’an’da: “Ey iman edenler! Allah’tan nasıl korkulması gerekiyorsa öyle korkun.” (Al-i İmran:102) diye emredilir. Peygamber (as): “Miraca çıkarken Cebrail Allah korkusundan eski kilim gibi titriyordu” demiştir.
Bir ayette: “Gücünüzün yettiği kadar Allah’tan korkun, öğütlerini dinleyin, emirlerine itaat edin, nefisleriniz için hayır işleyin.” (Teğabun:16) buyrularak Allah’tan nasıl korkulması gerektiği bildirilmiştir.
Allah’tan sırf cennet ümidiyle korkulmaz. Sırf cennet için ibadet edilmez.
Allah korkusu insanı kötü arzusu ve isteklerden alıkoymalıdır. İnsanı zararlı halden kurtarıp faydalı hale getirmelidir. Kur’an’da şöyle ifade edilir:
– “Ey iman edenler! Eğer Allah’tan korkarsanız, O size iyi ile kötüyü ayırt edecek bir anlayış verir. Suçlarınızı bağışlar. Çünkü; Allah, büyük lütuf sahibidir.” (Enfal:29)
Bir ayette de: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin.” Diye emredilmiştir. (Ahzab:70)
Allah’tan korkmayan kendi çıkarından, kendi menfaatinden başka bir şey düşünmez. Sadece kendi hayatını yaşar. Onun için başkalarının çıkarı enayilik olur. Bir insan Allah’tan korkmuyorsa korkulacak hale gelir.
Müslüman, korku ile ümit arasında olacaktır. Allah’ın affına, rahmetine güvenmekle beraber azabından da korkacaktır. Allah’ın rahmetinden de asla ümit kesmeyecektir. Zira Kur’an: “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin” diyor. (Zümer:53)
Tamamen Allah’ın affına güvenerek günah işlemek, ardından da Allah’ın affından ümit kesmek şeytanın oyunudur. Bu tuzağa düşülmemelidir.