ALLAH’TAN BEKLENİLENİ BAŞKASINDAN BEKLEMEK

     Allah’tan beklenilen başkasından beklenirse şirk olur.

     Kur’an’ın bize bildirdiğine göre Allah’tan başkasından yardım beklenmez.

     Peygamber (as) şöyle buyurur:

  • “Kim Allah’tan başka birine tutunursa, kendisi ona bırakılır.” (Ramuz elEhadis:413/3)

            Allah’tan başkasına dayanılmaz, sığınılmaz, bir şey beklenmez, şefaat istenmez.

  • Ölenin, dünyada bir tasarrufu kalmamıştır. Kendisi dirilerden fatiha beklerken, ölülerden bir şey beklenmez, çocuk istenmez.
  • Falcıya, büyücüye gidilip onlardan bir şey beklenmez. Onların dediğine inanılmaz. Çünkü, Allah’tan başka kimse gaybı, gizliliği bilmez. (Neml:65)
  • Noel babadan bir şey beklenmez.
  • Hızır’dan bir şey beklenmez.
  • Ölenlerin ruhundan bir şey beklen-mez. “Ey falan yetiş” denmez.
  • Doktor beni iyileştir denmez. Doktor vasıtadır. Şifa Allah’tandır.

 Yardım, Allah’tandır. Allah’tan beklenilen, kuldan beklenmez. Allah’tan istenilen, kuldan istenmez.

 İbrahim (as), Nemrut tarafından ateşe atılınca yanmadı. Ateşe atıldığında ona Cebrail (as) gelip:

  • “Sana yardım edeyim mi?” Deyince İbrahim (as):
  • “Hayır! Ben Allah’tan isterim” dedi. “Allah bana yeter” dedi.

 İslâm büyükleri şöyle der: “Eğer İbrahim (as)ın Cebrail’den bir beklentisi olsaydı, ateş onu yakardı.”

Kur’an’da: “Yardım ancak Allah’tandır.” (Al-i İmran:126)

  Yusuf peygamber, zindanda arkadaşından yardım istedi ve zindanda çok kaldı.

 İ.Birgüvi Hazretleri şöyle der: “Medet ya Rasûlallah!” demek teklikelidir. Demek ki, Allah bırakılıp peygamberden bile yardım istemek şirktir.

     “Falanın sayesinde işimiz oldu” denmez.

 Bir insanın son anda imanlı gidip gitmemesi de Cenab-ı Allah’ın lütfuna, ihsanına bağlıdır. Kurtuluş ve hidayet ancak Allah’tandır. Rabbı dilerse, kul kurtulur. “Allah sonumuzu hayretsin”, “Allah’ım iman Kur’an nasip et demek bundandır.

 Papazların kendilerinde gördüğü vaftiz, aforoz yetkisi kimsede yoktur. Zaman zaman dışardan birileri geliyor. Bunlar Moan tarikatı temsilcileri oluyor veya Hinti Mataji gibi kimseler oluyor. Veya Seyyid adı ile dolaştırılan kimseler oluyor. Veya şifa dağıttığı söylenen kimseler oluyor. Böyle kişilerden beklenti içine girilmez.

 Nuh peygamber oğlunu, Lüt peygamber hanımını, İbrahim peygamber babası Azer’i, peygamberimiz amcası Ebu Talib’i kurtaramamıştır.

 Benim hocama biri geldi sorular sordu elini öptü ayrılırken; “Ölürken, kabirde, sıratta, kıyamette bize yardım edersiniz değil mi efendim!” deyince hocam çok kızdı. “Defol! Beni de günaha sokma, git tövbe et” demişti.

 Bir de Allah’a yaklaşmak için vasıta aranmaz. (İsra:56-57) Resimle rabıta kurulmaz. Resim, İslâm’da olmayan bir şeydir. Ancak bazı salih kimseler vesile kılınabilir. “Sevdiğin kullar aşkına duamı kabul et” denilebilir. Peygamberimiz vesile kılınabilir. Adem (as) cennetten çıkarıldıktan sonra affını istedi. “Ya Rab!

Muhammed’in aşkına beni bağışla!” diye yalvardı. (Maida:35)

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir