Allah’tan başka tanrı kabul etmek şirktir

Şirk, en büyük günahtır.  Allah’tan başka ilah edinmektir. Allah’tan beklediğini başkasından beklemektir. Allah’ın sıfatlarını başka bir şeyde görmektir. Allah’a yapılanı başkasına yapmaktır.

Şirke düşenin bütün güzel amelleri gider. İman gittiği için nikahta gider. Cenaze namazı kılınmaz onun için dua edilmez, doğrudan cehennemlik olur. Şirkin cezası bu şekilde ağırdır. 

Riyadan da kaçınmak gerekir. Çünkü riyada şirktir.

Kur’an’da: “Allah’a ortak koşan kimse şüphesiz büyük günah işleyerek, iftira etmiş olur.”

(Nisa:48)

Allah’a hiçbir şey ortak olmaz. Kur’an’da: “Ondan başka tanrı yoktur. O onların ortak koştukları şeyden beridir.” (Tevbe:31)

İnsan farkında olmadan da hata edebilir. Onun için imanını sürekli yenilemelidir. Peygamber (as): “Lâ ilâhe illallah” sözünü çokça söyleyin” buyurmuştur.

Allah’tan başkası için yaratıcı demek Allah’tan başka tanrı edinmek doğru değildir. Bugün Yahudilik ve Hristiyanlık şirk dini haline gelmiştir. Yahudilerin tanrısı Yehova’dır. Hristiyanlık ise baba+oğul+kutsal ruhtur. 

Kur’an’da: “Allah’la beraber tanrı edinme!” buyrulur. (İsra:22)

Kul Allah’a iman ve O’na kullukla görevlidir. Tanrılar edinmekten Allah’tan başkasına kulluk yapmaktan men edilmiştir.

Allah insanı kendisine ibadet etsin diye yaratmıştır. Onun için Allah’a imandan sonra kulluk görevi gelir.

Kul Allah’a isyan etmemeli, Allah’ın rahmetinden ümit var olmadığı gibi ümit de kesmemelidir.

Kur’an’da: “Allah’a kulluk edin, şeytana kulluk etmeyin” diye emredilmiştir. (Nahl:36)

Kulun sığınmaya ve korunmaya ihtiyacı vardır. Huzura ihtiyacı vardır. Bu ancak Allah’a kullukla mümkün olur. Kalpler ancak Allah’a kullukla huzur bulur. Onun için Allah:

“Ölünceye kadar Rabbine kulluk et” (Hıcır:99) diye emretmiştir.

Genelde bir yere çalışmak için girip de çalışmadan maaş alanın durumuna benziyor. Bunca Allah’ın ikram ve isyanını alıp da iş şükre, kulluğa gelince yapılmıyor.

Cenab-ı Allah’la ilgili işlerimiz düzgün olmalıdır. Allah bizim her an ne yaptığımızı biliyor, görüyor. Sonuçta biz de durumumuza göre muamele görüyoruz. 

Eğer Cenab-ı Allah’a karşı işlerimizi yoluna koyarsak, işlerimiz düzgün gider. Yaşanmış bir olayı örnek olarak vermek isterim.

Basra şehrine uğrayan İbrahim Ethem’e Basralılar şöyle bir soru sorar:

-Biz dua ediyoruz ama dualarımız kabul olmuyor neden? Derler.

Bu soruya İbrahim Ethem, halkın yaşayışını inceledikten sonra şu cevabı verir:

-Allah’a inandık diyorsunuz fakat O’na kulluk etmiyorsunuz.

-Kur’an’ı okuyorsunuz ama onunla amel etmiyorsunuz.

-Peygamberin ümmetindeniz diyorsunuz ama onun sünneti ile amel etmiyorsunuz. 

-Allah’ın nimetini yiyorsunuz, şükrünü eda etmiyorsunuz.

-Şeytana düşman olduğunuzu söylüyorsunuz, fakat onun istediği gibi hareket ediyorsunuz.

-Cennete girme arzusu taşıyorsunuz fakat güzel amel etmiyorsunuz.

-Cehenneme girmekten korkuyorsunuz ama cehennemden uzaklaştıracak amel işlemiyorsunuz.

-İnsanların kusurlarıyla uğraşıyorsunuz, fakat kendi kusurlarınızı unutuyorsunuz.

-Ölülerinizi gömüyorsunuz ama onlardan ibret almıyorsunuz. Bu durumda Allah sizin duanızı kabul etsin?”

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir