ALLAH’IN RIZASINI GÖZETMEK
Eğer bir şey Allah rızası içinse, Allah rızasına dayanıyorsa, o işin değeri ve sevabı vardır. Değilse o işten hayır gelmez. Allah rızası için olmadıktan sonra bütün ömrünü Hak yolda
geçirenler gibi geçirse o ömür pişmanlık vesilesi
olacaktır ve yaptığı şeyler boşuna gidecektir. Allah rızası için olmadıktan sonra öldürülse bile kıymeti yoktur. Dünya şehidi olur. Belki dünyada şehit muamelesi görür ama ahirette şehit muamelesi görmez. Allah rızası için olmadıktan sonra bütün malını sadaka etse bile o malın ona faydası olmayacaktır.
Allah rızasını gözeten asla şöyle desinler, böyle zannetsinler diye iş yapmamalıdır. Çünkü ameller niyete göredir. Böyle kimseler için “git mükafatını ondan bekle o versin” denileceği, ona havale edileceği bildirilmiştir.
Amellerin içinde Allah için sevip, Allah için buğzetmek güzel amellerdendir denmiştir.
Hz. Ali (ra) Allah rızası için şavaşırken hasmı yüzüne tükürünce, işe nefsim karıştı diyerek düşmanını öldürmekten vazgeçmiştir.
Allah rızası için değil de kahraman desinler diye savaşa katılan ve yaralanıp ölen Kuzman için arkadaşları: “Kuzman Şehit oldu Ya Rasulallah!” deyince Allah Rasûlü: “Hayır! Kuzman cehennemliktir. Zira o kahraman desinler diye savaşıyordu” demiştir.
Görülüyor ki niyet iyi olacak, niyet Allah için olacak. Zaman zaman kendimize sormalıyız:
- Allah için ne yaptım?
- Allah için neyi terk ettim?
- Allah için nelere katlandım?
- Allah için nelere razı oldum? – Allah için ne gibi fedakarlıklar
yaptım?
- Allah için hangi acıya katlandım? – Allah için neler kaybettim, nelere
mâruz kaldım?
Eğer elde avuçta görünen bir şey yoksa o zaman neyin karşılığı neyi bekliyoruz?