Allah’ı inkar etmek
Allah’a iman her insana nasip olmuyor. Tarih imanla küfrün mücadeleleriyle doludur. Birçok insan peygamberlerin mucizelerini gördüğü halde onların davetlerini red edip küfrü tercih etmişlerdir.
Bugün hala Fareye, ineğe, çekirgeye, bu da heykeline ve şeytana tapanlar vardır. İnsan Allah’a inanamayınca kendisine mutlaka bir tanrı edinecektir.
Firavunlar, Nemrutlar daha niceleri kendini tanrı ilan etmişlerdir. Ebu Cehiller, Ebu Lehepler hâlâ küfrün babası olarak anılır.
Halbuki kutsal kitabın mesajları, peygamberlerin davetleri ve akıl insanı Allah’a imanı çağırıyor.
Hz. Ali (ra) şöyle diyor: -Allah’ı karşına alıp isyan etme
-Allah’ı yok sayıp inkar etme.
-Allah kelamından uzaklaşıp zıtlaşma
-Allah’a düşman olma, düşman olanla da beraber olma.”
Kur’an inkarcıya soruyor:
“Ey insan! Seni yaratıp seni düzgün ve dengeli kılan seni istediği bir şekilde birleştiren ihsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir? (İnfitar:6-8)
Allah’ın bunca insanından, ikramından sonra Allah’a muhalefetten geri kalmıyor.
Cenab-ı Allah diyor ki: “İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.” (Yasin:77)
Kur’an’da bir çok ayette Allah kullarını kendisine karşı gelmekten sakınmaları için uyarıyor.
Abdulkadir Geylani’nin bir sözü var:
“Günahlar küfrün habercileri-elçileridir.” Diye. Her günahtan küfre giden bir yol vardır. Günahların meşrulaştırıldığı günümüzde, haramların helalleştirildiği, haram helalin umursanmadığı zamanımızda çok dikkatli olunmalıdır.
İmam-ı Rabbani kurtuluş yolunu şöyle gösteriyor.
-Ölüm gelmeden önce amel etmeye bak.
-Öncelikle itikadını düzeltmelisin.
-Dini yönden zaruri bilgileri öğrenmelisin.
-Fıkıh kitaplarındaki bilgileri öğrenmeli ve onlarla amel etmelisin.”