ALLAH’A İMAN VE KULLUKLA İLGİLİ SEVAPLI İŞLER

Müslüman önce Cenab-ı Allah’a noksansız ve her türlü şüpheden uzak bir şekilde iman etmelidir. Peygamberimiz şöyle buyurmuş:

-“Kim Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim Allah’ın kulu ve Resulü olduğuma inanırsa Allah ona ebedi ateşi haram kılar.”

İkinci olarak da yaratılışta:” Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diyen Allah’a verilen söz unutulmamalıdır. Kulluk görevleri eksiksiz yerine getirilmelidir. 

Müslüman, Allah’ın adını saygı ile anmalıdır. Olur, olamaz yerde Allah’ın adını lanette, yeminde anmamalıdır. İstediğini Allah’tan istemeli, O’na güvenip O’na dayanmalıdır. Allah’la arasına vasıta koymamalıdır. Şirkten sakınmalıdır. Çünkü böyle yapmazsa imanın da, amelinde hayırda kalmaz, sevapta kalmaz. 

Müslüman, Allah’ı her şeyden çok severse, Allah da onu sever. Kur’an’da : ”İyi bilin ki, Allah’ın dostlarına korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir.” (Yunus:62)buyrulur.

Müslüman, sevdiğini de Allah için sevecektir. Sevmediğini de yine Allah için sevmeyecektir. Bir gün peygamberimiz Ashabına: “Size bir yol göstereyim de o sayede dünya ve ahret hayırlarına erişin: Dilinizi Allah’ın zikri ile meşgul edin, Allah için sevin, Allah için buğz edin.”demiştir. (Ramuz el-Ehadis:166/4)

Sen Allah’ı seversen Allah’ta seni sevecektir. Bir kutsi hadiste Cenab-ı Allah şöyle buyurur: “Kulum beni sevince ben de onu severim. Onun konuşan dili, işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum.” (Buhari, Rikak:38)

Peygamber (a.s)’da şöyle bildirmiştir: “Allah için birbirini sevenler kıyamet günü arşın gölgesinde gölgelenirler; diğer insanlar korkarlar, onlar korkmaz. Diğer insanlar sıkıntı çekerler, onlar çekmezler.”(Ramuz el-Ehadis:107/4)

Demek ki sevgi Allah için olursa güzel müjdeler vardır. 

Eğer insan Allah’tan korkarsa Allah onu başka korkularla korkutmaz.

Aslında Allah korkusu her iyiliğin ve her hayrın başıdır.

Allah: “ İki korkuyu cemetmem; Dünyada benden korkanı ahrette de korkutmam.” diyor.

(Age:329/8) Ahret azabından emin kılacağını bildiriyor.

Kul, Allah’tan korkar ve Allah’ın hoşlanmadığı yasaklardan kaçarsa ancak o zaman kurtulacaktır.

Sevgili peygamberimiz: “ Hicretin en faydalı en efdalı Allah’ın hoşlanmadığı şeyleri terk etmektir.” (Age:77/14) buyurarak Allah’ın yasaklarından kaçmanın üstün bir hicret sevabı olduğunu bildirmiştir. 

Güçlü kuvvetli bir adam Allah Resulüne gelmişti. O gidince Ashabı peygamberimize:

-“Ya Resulallah! Bu adam Allah yolunda cihad etseydi ne güzel olurdu.” dediler.

Allah Resulü onlara şöyle dedi:

-“Bu adam ailesinin ve çocuklarının geçimi için yola çıktıysa, Allah yolundadır. Yaşlı anababasına hizmet için yola çıktıysa, Allah yolundadır. Başkalarına muhtaç olmamak için yola çıktıysa, Allah yolundadır.”

Buradan anlıyoruz ki, ailesinin, ana babasının, çocuklarının ve kendisinin ihtiyacını gidermek için çalışmak cihad sevabı kazandıran bir iştir. 

Cenab-ı Allah’a teslimiyet gösterip O’na yaklaşmak isteyenle, Allah’ın kaderine boyun eğene Allah da yaklaşacaktır.

Bir kutsi hadiste şöyle buyrulur:

-“Bana bir karış yaklaşana ben bir arşın yaklaşırım; bana yürüyerek gelene ben koşarak gelirim.” (H.H.Erdem, İlahi Hadisler: 25) 

Kulluk sadece Allah’a yapılır, beklenilen, sadece ondan beklenir, sadece Allah’a güvenilip dayanılır ve sadece Allah’a sığınılırsa o zaman Allah o kimseye yeter. Allah onu korur, onu başkasına muhtaç etmez. O kimseye zarar vermek isteyen zarar veremez.

Kendini Allah’a emanet edene Allah’a güvenip dayanana Allah hainlik etmez. Kur’an’da: “Allah’tan başka dost edinenin hali, örümceğin durumuna benzer. Hâlbuki sığınakların en çürüğü örümcek yuvasıdır.” buyrulur. (Ankebut:41)

Allah’a sığınma (istiaze) şöyle olur: “Euzubillahimineşşeytanirracim Lâhavle vela guvvete illabillahilaliyyilazim.” denir. İhlâs, Felak, Nas ve Ayete’l-kürsi okunur. Böylece Allah’a sığınılmış olur. Allah da onu korur. 

Kur’an da Esmaül-Hüsna (Allah’ın 99 ismi) ile dua etmeniz emrediliyor. (A’raf:180) eğer bir Müslüman Allah’ın 99 ismini zikrettikten sonra dua ederse, peygamberimiz Allah’ın ona “buyur kulum!”diyerek cevap verdiğini bildirmiştir.

Esmaü’l-Hüsna’yı okuyan, rahatlar ve duası kabul olur. Ezberleyenlere ise peygamberimizin müjdeleri var. Şöyle bildirir: “Allah’ın 99 ismi vardır. Bu isimleri ezberleyen cennete girer.”

(Müslim:8/164)

Esmaü’l-Hüsna’yı okuyan ve okunan da manevi şifa hâsıl olur. Okuyan Allah’ı zikretmiş olur. Rabbine sığınmış olur. Allah okuyanı muhafaza eder, rızkını artırır, zulümden korur. 

Allah’ı anmakta büyük sevap vardır. Ananı Allah da anar. Kur’an da: “siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; nankörlük etmeyin.” buyurur. (Bakara:152)

Bir ayette de: “Allah’ı çok zikredin ki kurtulasınız.”buyrulur. (Cuma:10) Demek ki Allah kendini ananı anacak ve onu bağışlayacaktır.

Kalpler Allah’ı anmakla huzur bulur. Allah’ı anmak kalplerin şifasıdır. 

Müslüman her vesile ile Allah’ı anacaktır. Her işinde besmele çekecek, inşallah, maşallah, şükür, elhamdülillah diyecektir. Allah’ı anmak hidayet işidir, herkese nasip olmaz. Kur’an’da:

“Allah’ı anmak büyük şeydir.” (Ankebut:56) denir.

Kul şükrederse, Allah nimetini arttıracağını bildiriyor.(İbrahim:7) şükredeni azap etmeyeceğini haber veriyor.(Nisa:147) “Şükredeni mükâfatlandıracağım” diyor.(Al-i İmran:145)

Kul her zaman Allah’ın rızasını gösterirse, Allah ondan razı olacaktır. Bir şey Allah rızasına dayanıyorsa o zaman o işin değeri ve sevabı vardır. Allah ancak rızası için yapılan işleri kabul eder.

Peygamber (a.s): “Allah yolunda uykusuz kalan göze cehennem ateşi haram kılınmıştır.” (Ramuz el-Ehadis: 274/9)  “Allah yolunda ayağı tozlananlara cehennem ateşi haram kılınmıştır.”(Age: 407/3) diye müjdelenmiştir. Şeref ve izzet ancak Allah’ın rızasındadır. Onun için Cenab-ı Allah’ın rızasını gözetmek ve O’nu razı etmek gerekir. Her hayır ve her sevap Allah’ın rızasındadır. 

Kutsi hadislerde Rabbimiz şöyle diyor: “Ey Âdemoğlu! Varlığından bir kısmını bana emanet et. O ne yanar ne de yok olur ne de çalınır. O’na muhtaç olduğun bir anda onu sana eksiksiz veririm.” 

-“ Ben ancak rızam için, riyasız yapılan işlerli kabul ederim.” (H.H.Erdem, İlahi Hadisler:12) Bir kutsi hadiste de: “ Benim rızam için, birbirini sevenler için peygamberleri şehitleri bile imrendirecek makamlar vardır.”(Age:60) diye bildirir.

Cenab-ı Allah ancak rızası için yapılan amelleri kabul eder ve onlara mükâfat verir.  Rızası dışında yapılan işlere hiçbir vaadi yoktur.

Peygamber (a.s) Ashabına şöyle anlatmıştır:

-“ Kıyamet günü ilk sorgulanacak üç kişiden biri şehit olmuş bir kimsedir, huzura getirilir.

Allah ona ihsan ettiği nimetleri sayar. Bunlara karşı ne yaptın? Der. O da:

-“ Ya Rab! Senin uğrunda savaştım, şehit düştüm” der.

-“Hayır, sen yalan söylüyorsun, cesur desinler diye savaştın, bu da sana söylendi.” denir.

Sürüklenerek cehenneme atılır. 

İkincisi de ilim öğrenmiş, öğretmiş, Kur’an okuyan bir kimsedir. Allah ona da nimetleri sayar ve: “karşılığında ne yaptın?” der. O: “Ya Rabbi! Senin rızan için ilim öğrettim ve Kur’an okudum.” der. “Yalan söylüyorsun” sana “Âlim” desinler diye bunu yaptın ve sana bunu söylediler.” denir. Verilen emir üzerine sürüklenerek cehenneme atılır. 

Üçüncüsü de Allah’ın her türlü nimet verdiği kimsedir. Huzura getirilir. Allah ona lütfettiği nimetleri sayar. O da tasdik eder. 

-“Bunlara karşılık ne yaptın?” denir.

-“ Ya Rabbi! Servetimi senin yolunda, sevdiğin yerlere harcadım.” der. “Yalan söylüyorsun” sana “cömert” desinler diye dağıttın ve sana cömert de dendi.” denilip  “atın şunu cehenneme” denir, sürüklene sürüklene cehenneme atılır.”(R.Salihın:1648)  Cenab-ı Allah’a kulluğu güzel yapmanın sevabına denk bir sevap yoktur. 

Kulluk Allah’a olur. Kulluğa başka bir şey karıştırılmaz. Fatiha suresinde “ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım umarız” dememiz istenmektedir.

Allah’a teslimiyet tam olmalı, kulluktan asla taviz verilmemelidir.

Allah’a isyan olmaz; ihsanına, ikramına cevap verilir; hamd edilir; şükredilir.

Allah’ın kaderine rıza gösterilerek, Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez.

Sevgi Allah için olur, rızası gözetilir; sevgi O’nun için, nefrette O’nun için olur. Emredilenler yerine getirilir, yasaklarından da kaçılır.  Böyle olunca kulluk güzel olur. Peygamber (a.s): “Nerede olursanız olun, Allah’a kulluğu güzel yapın ve cennetle müjdelenin” buyurur.(Ramuz el-Ehadis:276/13)

Bir kutsi hadiste: “ Kulum benim hakkıma riayet etmedikçe ben de onun hakkına bakmam” buyrulmuş. (H.H.Erdem, İlahi Hadisler:82)

Kur’an’da güzel yapılan kulluğun mükâfatı şöyle bildirilmiştir: “Erkek veya kadın Mümin olarak kim iyi ameller işlerse onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız ve mükâfatını elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.” (Nahl:97)

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir