ALLAH HAKKI
Allah hakkı, hakların en başında gelir. Çünkü bizi yaratan, yaşatan, rızık veren, canlı cansız her şeyi bizim için yaratıp, bizim faydamıza sunan yüce Allah’tır.
Allah hakkı, emirlerin yerine getirmek, yasaklarından kaçınmakla yerine getirilir. Allah’a isyan, Allah’ın hukukuna tecavüz olur.
Allah, bizi kulluk görevi yapmamız için yaratmıştır. Kula düşen, Allah’ı gönlüden sevmek, bize verdiği nimetlere şükretmek ve hiçbir şekilde şirk koşmadan ibadet etmektir.
Aslında Allah’ın verdikleri ile, bizden istediklerine bakacak olursak, hiç denk değildir. Bakın, Allah bizi yaratmış, en güzel biçimde yaratmış, bizim için hiçbir şeyi eksik bırakmamış, canlı cansız her şeyi bizim istifademize sunmuş. Bütün bunların karşılığında bizden ne istiyor? İnanmamızı, namaz kılmamızı, oruç tutmamızı, zenginsek zekat verip, bir defa haç görevi yapmamızı istiyor. Zor mu bunlar?
Gücümüzün, takatımızın üstünde başka bir şey istiyor mu? Hayır.
Allah’ın hakkını yerine getirmeyen, Allah’ın kullarının hakkına riayet edemez. “Ben temizim”, “Benim kalbim temiz” bunlar, züğürt tesellisi. Hiçbir değeri olmayan sözler. Allah’a itaat etmeyen temiz mi olur. Sen iyi bir insan olsan, önce Allah’a inanmak, O’na kul olmak nasib olurdu.
Hukuk Allah’a riayet etmeyenin amelleri boşa gider. Çünkü Allah’ın ihsanı, ikramı ve nimetleri, inanan kulları içindir.
Şükür, zikir, ibadet, itaat Allah’a borcumuzudur.
Cenab-ı Allah’a borçlar gecikmez, terk edilmez. Gecikirse, terk edilirse Allah o kulu cezalandırır. Hukukuna riayet edeni de Allah mükafatlandırır.
Rabbim kendisine lâyıkı ile kul olan kullarından etsin.