Allah dostu hizmet ehlidir
İbadet sayılan her görev, Müslümanın Allah’a karşı sorumluluğudur. Görevini yapmış Allah’ın emrini yerine getirmiş olur. Getirmezse sorumluluk doğar. İnsanın görev alanı çok geniştir. Canlılar içinde sorumlu tek varlık insandır. Nefsine karşı sorumlulukları vardır, yakınlarına karşı sorumludur, etrafına karşı sorumlulukları vardır.
Cenab-ı Allah kulunun hayır işlerinde yarışmasını emreder. Hayır işlerinde diğer mü’min kulları ile yardımlaşmasını emreder. Onun için her Müslüman hayır düşüncesi taşıyacak faydalı bir insan olmak için hayır peşinde koşacaktır. Hayır iş işlemeden hayırlı insan olunmaz.
Peygamber (as)a sormuşlar:
-İnsanların en hayırlısı kimdir?
-İnsanlara en çok faydalı olandır “ cevabını vermiş.
Her mü’minin tebliğ görevi vardır. Cihad görevi vardır. İyiliği emretme kötülükten men etme görevi vardır. Ayrıca uygun olmayan şeylere tepki gösterme görevi vardır. Güçsüzlük, emeklilik, yaşlılık mazeret olamaz. Bu kaçınılmaz görevlerin yerine getirilmesi ile ancak kurtuluş vardır.
Müslümanlar parçalanıp bölünmeyecek gruplaşıp birbiriyle uğraşmayacak, bir olacak, beraber olacak, kardeş olacak, birbirini sevecek sayacak ve faydalı olacaktır, ihtiyacı olanların yardımına koşacak ve üzüntüsünü, sevincini paylaşacaktır. İslam bunu emreder.
Müslüman Müslümanın acısını kendi acısıymış gibi hissedecek. Her olumsuz olay için bunda benim payım var mı diye kendini hesaba çekecektir.
Kur’an’da Allah rızası için infak edenlerden şöyle bahsedilir:
-“Onlar kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula yetime yedirirler. Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz. Sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz derler” (İnsan Suresi:8-9)
İnsanın kendini kurtarması diye bir şey yoktur. İslam’da gemisini kurtaran kaptan, her koyun kendi bacağından asılır diye bir şey yoktur. Merhametten maraz doğmaz merhamet doğar.
Cenab-ı Allah: “Hayırda önde olanlar ecirde de öndedirler” (Tevbe:81)
Peygamber (as) hizmet ehli için “Allah yolunda ayağı tozlananlara cehennem ateşi dokunmaz” buyurmuştur.
Bugün rahmetle andığımız büyüklerimiz Allah’a kulluk, kullara hizmet yolunda rahat yataklarında yatmamışlardır. Ve insanlık yararına eser bırakmadan ölen de yoktur.
Peygamber (as) bir ölçü koymuş ve şöyle buyurmuştur:
-“Kendisi için istediğini, Müslüman kardeşleri için istemedikçe olgun mü’min olamazsınız.” (Buhari, iman:7)