ALKOL BAĞIMLILIĞI HER GEÇEN GÜN YAYILIYOR

Türkiye’de içilen sütün üç katı alkol tüketiliyor. Adeta su gibi içki içiliyor. Bu haliyle Türkiye dünya alkol tüketiminde ilk üçe girmektedir. Yani dünyanın en çok alkol tüketen üçüncü ülkesidir. Bu Dünya Sağlık Teşkilatının kayıtlarına böyle geçmiştir.

Neslimiz bazı konularda olduğu gibi bu konuda da çok ağır baskılar altında bulunmaktadır. İçkinin her yerde serbestçe su ve meşrubat yerine içilmesi, içkili düğünler dernekler ve buralarda içilen içkinin miktarının öğünç vesilesi olması, içenlere medenî ve ilerici gözü ile bakılması, mânasız festivaller, bu festivallerde içilen tonlarca şarap ve seçilen şarap güzelleri, neslimiz üzerinde olumsuz tesirler yapmaktadır.  

Bunlardan başka, toplumumuzun değişen ölçüleri içinde içki içmenin erkekliğin veya büyüklüğün sembolü sayılması, sanki bir meziyetmiş gibi çevrede içmeyenlerin hor görülmesi, herkesi içmeye zorlayan içki reklâmlarının devlet eli ile yapılarak kurulan psikolojik baskılar, irade ve inanç zaafı içinde genç nesli içki alışkanlığına zorlamaktadır.  

Milletimizin millî ve mânevî yapısı düşünülmeden otel musluklarından şarap akıtan ve “Bir milletin medeniyet seviyesi kullandığı içkinin miktarı ile ölçülür.” diyen milletin başına belâ olan zihniyet, içki âfetinin yayılmasına sebep olan diğer bir nedendir.  

Davetlerde, toplantılarda alkol mecburiyetinin oluşu çok düşündürücüdür.  

1997 yılında Antalya’da ormancılık kongresi yapılmış ve 10 günde 40 milyar

liralık alkol tüketilmiştir. ( 25/10/1997. Akit)  

Alkol üretimi, alkol tüketimi yasaklanacağı yerde adeta teşvik edilmektedir. Cami ile aradaki 200 metreyi de kapatmıştır. 11 – 12 yaşlara inmiştir. Bira, kola diye daha küçük yaştaki çocuklar içmektedir.

Üzülen içiyor, sevinen içiyor. Kazanan içiyor, kaybeden içiyor. Düğün içiliyor, bayram içiliyor. Erkek içiyor, kadın daha çok içiyor.  

Bira, az içki kalp krizini önlüyor. Bira taş düşürüyor, şarap zayıflatıyor ve kemiklere iyi geliyor… yalan bunlar. Parklarda, bakkallarda çarşaf çarşaf reklâm yapılıyor. Her tarafta satılıyor, her yerde herkes içebiliyor. Her yer meyhane…

Alkolik bir toplum olduk, trafik kazalarının, cinayetlerin, ırz namusa tecavüzlerin, aile içi şiddetin, dövmenin boşanmaların ve intiharların daha da artmasını istemiyoruz. Eğer tedbir alınmayacak olursa, çocuklarımız ve gençlerimiz alkol batağında batacaktır.  

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir