AIDS TEŞVİK EDİLİYOR
Ciddi bir şekilde mücadele edilmesi gereken asrın belası AIDS, ne yazık ki teşvik ediliyor, yayılması için zemin hazırlanıyor.
Gayri meşru ilişkilerin serbest olması, vücudunu satanların ceza görmemesi, flörtün serbestliği, AIDS’e özgürlük veriyor.
Turistik bölgelerimiz AIDS kıskacında. Turist adı ile yabancı kadınların kendilerini resmen peşkeş çekmesi tehlikeyi artırmaktadır.
Gençler arasındaki bilgisizlik de AIDS’i yaygınlaştırıyor.
Bir zamanlar Milli Eğitim Bakanı ilköğretim okullarındaki çocukların cinsel eğilimini öğrenmek için anket yaptırmıştı. Basın bu ankete “ ahlaksız anket” diye başlık atmıştı. Ankette 6- 13 yaşındaki öğrencilerin ilişki kurup kurmadıkları, flört konusunda görüşleri bazı şeyleri akla getirici şekilde soruluyordu. Mesela bazı sorular:
- Flört anlamında ilişki kurmak istiyorum.
- Karşı cins arkadaşla sinemaya gitmeyi çok istiyorum.
- Karşı cinsle çok ilgilendiğimden ders çalışamıyorum.
- Karşı cinsle ilişkimi kimseye söyleyemem.
- Arkadaşımın karşı cinsle arkadaşlık kurmasını kıskanıyorum.
- Karşı cinsle konuşurken sıkılıyorum.
- Kız-erkek arkadaşlığını çevremiz hoş karşılamıyor.
- Kız-erkek arkadaşlığını öğretmenlerimiz hoş karşılamıyor.
- Kız-erkek arkadaşlığını ailemiz hoş karşılamıyor.
- Arkadaşlarımın karşı cinsle ilişki kurmalarını doğru buluyorum.
- Kız – erkek karışık (karma) okumak istiyorum.
- Karşı cinse güvensizlik duyuyorum.
(24-04-2002 Vakit)
Sağlık Müdürlüğü AIDS günü afiş asıyor “Korunmasız İlişki AIDS’i davet eder” diyor. Kondom tavsiye ediliyor. AIDS’le mücadele bu kadar basit değil.
Başka ülkeler bu afişlerle AIDS’in önüne geçemedi. Aksine AIDS kat kat arttı.
Bu tür şeyler ilgiyi arttırır. Hiç ilgilenmeyenin bile ilgisini çeker. Bu tür afişler yerine zevkine bedel AIDS olmuş, azar azar ölenlerin resimleri, altına da onların öğütleri asılsa daha faydalı olmaz mı? Ne dersiniz?
Bir çok artistin, sanatçının, zenginin, nikahsız hayatlarından basında, TV’de, radyolarda, dergilerde övgü ile bahsedilerek nikahsız yaşama teşvik ediliyor. Bunun çağdaşlık adına yapıldığı söyleniyor. Bundan geçlerimiz kötü yönde etkileniyor.
Gayri meşru ilişkileri ballandıra ballandıra anlatan kitaplar, dergiler ve basın devletten kredi alıyor, destek görüyor. Bazı evliler boşanıyor: “bundan sonraki hayatımızı nikahsız olarak beraberce sürdüreceğiz” şeklinde beyanat veriyorlar, medya da bunu, kasıtlı olarak çok yanlış değerlendiriyor, malzeme yapıyor. Buna karşılık boşanmalar artıyor. Ayrıca müstehcenlik kol geziyor. Tiksindirecek, iğrendirecek şekilde yayılıyor. İç ve dış kaynaklı destek de görüyor.
Baş örtüsünü hazmedemeyen bazı çevreler, erotizmi sanatın gereğiymiş gibi savunuyor. Filmlerde erotik sahnelere yer veriliyor. Bu da çıplaklığın ve ahlaksızlığın toplumda yayılmasına neden oluyor.
Gençlere telkin edilen flört hayatı, iki cinsin sınırsız arkadaşlığı, genç kızların giyimi kuşamları, pervasızca tahrik eden davranışları, sapık ilişkileri arttırmaktadır. Ahlak kurallarını alt üst etmektedir.
Filmlerde öyle şeyler yayınlanıyor ki, sanki normali o, sanki olması gereken o. Halk da yavaş yavaş buna alıştırılıyor.
Medya, cinsel bombardımana geçmiştir. Her gün yapılan yayınlar, her türlü değer yargısını allak bullak etmektedir. Güzellikler yerine çirkinlikler korkunç cazibeyle insanımıza sunulmaktadır.
Kadın istismar edilmemeli mal gibi alınıp satılmamalı, sırtından para kazanılmasına müsaade edilmemelidir. Hak, özgürlük, eşitlik, flört uğruna kadın sıcak yuvasından koparılmamalıdır.
Kadın denilince, parfümleri sürüp, vücudunun fazlasını açıp, orada burada dolaşan varlık akla gelmemelidir.