AHİRET HAYATI

            Yaratılan her şeyin bir başlangıcı olduğu gibi mutlaka bir sonu vardır. Dünyamız bilim adamlarının ifadesine göre yaşlanıyor,bir sona doğru gidiyor. İnsanda doğuyor, büyüyor ve dünya hayatının sonuna doğru gidiyor. Her insanın bir gün ağzının tadı bozulacak, dünyadaki ömrü bitecek, hayat son bulacak ve ölüm olayı gerçekleşecek. Bunun kaçışı olmayacak.

            İnsan, hayatını boşa geçirmediyse, Allah’a teslimiyeti kolay olacak. Eğer hayatı oyun ve eğlence zannettiyse, Allah onu teslim alacak. Nerede? Ne zaman? Nasıl? Allah bilir.             Hayat, Allah’a kulluk ekseni etrafında geçtiyse, Azrail incitmeden ruhu teslim alacak. Onun sıkıntılı bir kabir hayatı olmayacak, sıratı kolay geçecek, amel defteri sağ tarafından verilecek, hesabı kolay görülecek ve Allah’ın razı olduğu bir kul olarak cennete girecek, orada sonu olmayan bir hayat yaşayacak.

            İnanan içinde ahiret vardır. İnanmayan içinde ahiret vardır. Kimse inkar etmekle ahiret hayatını yok edemez. Ahiret hayatı yok demekle de ahiret hayatı yok olmaz.

            Darwinizm teorisi, reankarnasyon inancı, Satanizm ve Ataizm gibi ideolojilerin hepsi ahiret hayatını inkara yönelik gayretlerden başka bir şey değildir.

            Tarihe bakılacak olursa, ölüm hayat inancı en ilkel insanlarda vardır.Mumyalama, mezara gömüş şekli, mezara konulan yiyecek içecek ve eşyalar, ceset yakma olayı hep ölüm ötesi inancın eseridir.

            Ahiret hayatı denildiği zaman, kabir hayatı, haşr, mizan, sırat, şefaat, mağfiret, cennet ve cehennemden ibarettir.

            Ahirete iman, iman esaslarındandır. Kur’an’da şöyle buyurulur:

            – “Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine indirdiği kitaba imanda sebat edin. Kim

Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkar ederse tam manasıyla sapıtmıştır.’’ (Nisa:136) buyrularak ahireti inkar eden sapık ilan edilmiştir.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir