AĞLAYABİLMEK
Herkes ağlayamaz. Ağlamak Cenabı Allah‟ın bir lütfudur.
Bu konuda Allah rasülü şöyle der: ‘Gözyaşı Allah‟ın rahmetidir. Allah onu sevdiği gönüllere lütfeder. Ağlayınız. Ağlayamazsanız ağlar gibi olunuz.’
Hz. Ebu Bekir (ra) de şöyle demiştir:
‘Sizden ağlayabilen ağlasın, ağlayamayan kendini ağlamaya zorlasın.’
İnsan ağlarsa içi genişler, kalbi nurlanır, merhametli olur. Mum, gözyaşı dökmezse aydınlanır mı? Etrafını aydınlatabilir mi? Bulut ağlarsa yerdekiler can bulur…
Prof. Dr. M. Es’ad Coşan şöyle der:
‘Kibir gözyaşı ile kırılır. Gözyaşı kalbin yumuşaklığı ile ilgilidir… Ağlamak için midenin boş olması lâzım, bir de tefekkürü çok yapmak lâzım…’ (Güncel Meseleler: 1/132)
Evet herkes ağlayamaz, kalbi kararan ağlayamaz, midesi temiz olmayan ağlayamaz. Acıma duygusuna sahip olmayan ağlayamaz. Günah deryasına dalan elbette ağlayamaz. Bu dünyada ağlamayanı Allah ahirette ağlatır.
Haram lokma, kalbi öldürür. Günah kalbi karartır. Çok yemek gaflete daldırır. Bunlar kalbi katılaştırır, insanı merhametsiz yapar, ağlatmaz.
Kalpte Allah‟tan başka şeylere yer verilmişse o kalp nasıl ağlasın? Şair Osman Taş şöyle der:
Her seher vaktinde ağla gözlerim
Belki hatırına hasret bitecek Coşkun seller gibi çağla gözlerim
Belki bu yaşlarla güller bitecek.
Sen ağlarsan taşlar erir toz olur
Sen ağlarsan dertler gider yaz olur Sen ağlarsan kışlar biter yaz olur.
Belki viranede bülbül ötecek.
Sen ağlarsan çok ederiz, azları
Sen ağlarsan dost bağışlar bizleri
Sen ağlarsan yakalarız izleri
Belki de bu fakir dosta yetecek.
Sen ağlarsan kolay gelir azıklar
Sen ağlarsan yakın olur uzaklar
Sen ağlarsan boşa çıkar tuzaklar Belki de sayende dertler bitecek.
Sen ağlarsan dinecek yürekte acı
Sen ağlarsan görünür tünelin ucu
Sen ağlarsan düşecek zalimin tâcı
Belki de Firavun Nil‟de batacak.