10 MUHARREM AŞURE GÜNÜ

a) Aşure Ne Demek:

1 Muharrem Mekke’den yola çıkan Muhammed Mustafa(SAV)’in Medine’ye varış günü 10 Muharremdir.

Muharrem ayı, hicrî ve kameri yılın ilk ayıdır.

Muharrem ayı, şeyrullah yani Allah’ın  ayıdır.

Muharrem ayı, Kur’an-da Tevbe sûresinin 36. ayetinde geçer.

“AŞÛRE” demek de Muharremin 10. günü demektir.

Ayrıca AŞÛRE, tahıl ve kuru meyvelerden yapılan tatlıya da denir.

Aşûrenin tarihi, Nuh Peygambere kadar uzanır. Muharremin 10. günü tufan dinmiş ve gemi Cudi Dağına oturmuştur. Nuh Peygamber de gemide kalan yiyecekleri karıştırarak çorba yapmıştır ve şükür olarak herkese dağıtmıştır.

Müslüman Türkler’de de Nuh Peygamberden gelen bu adet, günümüze kadar sürüp gelmiştir. İnsanımız muharrem ayı içinde aşûre pişirir ve dağıtır. Böylece hayır yapar.

Aşûre pişirme mecburiyeti yoktur. Ama halka dağıtılınca sevap olur.

Aşure günü, diğer günlerden farklı bir gündür. Cenab-ı Allah Aşure günü peygamberlerine değişik ihsan ve ikramlarda bulunmuştur.

Aşure pişirip halka dağıtmanın büyük sevabı vardır. Peygamber (as) şöyle buyurur: “Her kim Aşure gününde ailesine ve halka ikramda bulunursa, Cenab-ı Allah da senenin

tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder.” (Et-Tergıb ve’l-Terhib: 2/116)

                                                                                      *          *          *

b) Aşure Gününde Neler Olmuştur?

Allah Nuh’un gemisine “Dur!” emrini verdi: “Ey arz! Suyunu yut! Ve Ey gök! Yağmuru tut!… Su çekildi. İş de bitti, gemi Cudi’ye oturdu.” (Hud:44) Gemiden iniş de, biniş gibi emirle oldu. Muharremin onuncu günüydü.

“Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan topluluk-lara bizden bir selamet ve bereketle gemiden in.” (Hud: 48)

İnsanlar adeta yeniden hayat bulmuşlardı. Buna ancak şükür gerekirdi. Nuh(a.s) bu şükrü, oruç tutarak eda etti. Aşûre pişirdi.  

Musa(a.s) yıllarca Firavun’un sarayında kaldı. Nuh(a.s) ve beraberindekileri âlemlere ibret yapan (Ankebût: 15) Allah, denizin ortasında yine bir yol açtı. Musa (a.s)’ın

Allah’ın  himayesinde, Firavun ve taraftarlarından kurtulduğu gün (Bakara: 50), ne hikmetse yine muharremin onuncu günü, yani aşûre günüydü. Musa(a.s)’da, aynen Nuh (a.s)’ın yaptığı gibi, bu günü kurtuluş ve Allah’a vuslatın gerçekleştiği gün ilan ederek şükür orucu tuttu.

Rasûlü Ekrem(a.s)’da Medine’yi şereflendirdiği aşûre gününde, Yahudilerin bayram ettiğini, oruç tuttuğu-nu fark etti. Onlar, elbette Rasûlüllah(a.s)’ın gelişine sevinmiyorlardı.

Sebebini sahabi anlattı:

“Ey Allah’ın  Resulü! Yahudi ve Hristiyanlar bu güne hürmet ediyorlar!..” Vahy-i ilahi, Rasûlüllah(a.s)’ın gönlünde içtihat olarak  yer etti ve şöyle buyurdu:

“Ben Musa’ya daha yakınım “Ve o gün oruç tuttu. Gelecek yıl, dokuzuncu günde de oruç tutarım.” buyurarak bu yakınlığı göstermeye niyetlendi.

Hadis-i Şeriflerde şöyle beyan edilmiş:

  1. İbrahim(a.s) aşûre günü doğdu.
  2. Allah-u Teâlâ onu Nemrud’un ateşinden aşûre günü himâye buyurdu.
  3. Musa(a.s) Firavun’un şerrinden kurtuldu ve düşmanları denizde boğuldu.
  4. İdris(a.s) semaya (yüce makama) yükseldi.
  5. Eyyüp(a.s)’a şifa ihsan olundu.
  6. İsa(a.s) semaya götürüldü.
  7. Adem (as)’ın tövbesi kabul edildi.
  8. Nuh (as) balığın karnından kurtuldu.
  9. Süleyman (as)’a saltanat verildi.
  10. Yunus (as) balığın karnından kurtuldu..
  11. Yusuf (as) babasına kavuştu.
  12. İbrahim (as) Nemrud’un ateşinden kurtuldu.
  13. Peygamber (as) Mekke’den Medine’ye vardı.
  14. Hz. Peygamberin torunu Hz. Hüseyin10 Muharrem 680 tarihinde Yediz tarafından şehit edildi. Bu bakımdan Müslümanlar için de (sünni olsun, alevi olsun) matem günüdür.

                                                                                      *          *          *

c) Bu Günün Önemi ve Fazileti Nedir?

            Aşure günü mukaddes bir gündür. İsteyen, dileyen için bela ve musibetlerden kurtulma günüdür. Peygamberler bugün sıkıntılardan kurtulmuşlardır. Cenab-ı Allah peygamberlere bugün ihsan ve ikramlarda bulunmuştur.

Aşûre günü mübarek bir gündür. Bugünün değerini çok iyi bilmeliyiz. Faziletinden, feyzinden istifade etmeliyiz ki, kat kat sevap alalım. Salihlerin ibadetine verilen sevap gibi sevap kazanalım.

İnanarak, ihlasla, samimiyetle yapılan ibadetler, günahlarımızın affına neden olurken, gelecek olan belâ ve musibetleri de def eder.

Cenab-ı Allah’a böyle zamanlarda daha çok yaklaşırız.

Böyle mübarek günlerde hata ve günahlarımızdan daha kolay kurtuluruz.

Eğer böyle zamanlarda neler yapacağımızı bilirsek böyle günler ve geceler kurtuluş bayramımız oluverir.

Günahlarımız pek çok. Kurtuluş çareleri aramamız lâzım. Yoksa günah kiri gönlümüzü daraltacak, kalbimizi karartacaktır.

Eğer günah kirinden arınmazsak başta organlarımız  bize isyan edecektir. Evlatlarımız bize itaat etmeyecektir. İşlerimiz rast gitmeyecek ve sıkıntılı bir hayatımız olacaktır. Sonunda da bu hayat bize pişmanlık vesilesi olacaktır. Keşke bu hayatı yaşamasaydım, dedirtecektir.

                                                                                      *          *          *

  • Bugün Neler Yapılmalıdır?
    • Bugün sadaka vermek sünnettir.
    • Tatlı yapıp dağıtmak sünnettir.
    • Bugün günahların bağışlandığı gündür. Onun için bol bol hatalarımıza, günahlarımıza tövbe etmeliyiz.
    • Bugün ibadetin her çeşidini yapmalıyız. Kul Allah’tan yüz çevirirse Allah da kulundan yüz çevirir. Ona rahmet nazarıyla bakmaz. Kul Allah’a yönelirse, Allah da ona yönelir ve rahmetle, merhametle muamele eder.
    • Bu gece ve gündüz, duaların kabul olduğu gündür. Bol bol dua edilmelidir.
    • Bu gece kaza namazları kılınmalıdır.
    • Bu gece Kur’an gecesi olmalı, Kur’an okunmalıdır.
    • Bu gece Cenab-ı Allah çokça anılmalı, zikirler yapılmalıdır.
    • Aşure günü öncesi ve sonrası ile beraber oruç tutmak sünnettir. Aynı zamanda sevabı bol bir ibadettir.

Hz. Ali(r.a)’den rivayet edildiğine göre, “Ya Rasûlüllah, Ramazandan sonra hangi ayda oruç tutmamı emir buyurursunuz” diye soran sahabiye peygamberimiz, “Eğer Ramazandan sonra oruç tutacaksan muharremde tut. Çünkü bu ay Allah’a ait bir aydır; onda bir gün vardır ki, Allah bir kavmin tövbesini o gün kabul buyurdu; başka bir kavmin de tövbe ve niyazlarını o günde kabul eder” buyurmuştur. (Tac II, 81)

Aşûre günü, duaların kabul olunduğu bir gündür. Onun için aşûre günü duayı ihmâl etmeyelim. Yalvaralım, gözyaşı dökelim…

Allah Rasûlü Mekke’den Medine’ye vardığında Yahudileri oruçlu görür, kendisi de oruçludur. Yahudilere neden oruçlu olduklarını sorar. Onlar da:

  • Allah bizi bugün Musa peygamberle beraber Firavunun zulmünden kurtardı, derler. Hz.

Peygamber (SAV):

  • Vallahi ben Musa peygambere sizden daha yakınım der orucunu bozar ve oruçlu Müslümanların orucunu da bozdurur. Ve der ki:
    • Aşûre günü oruç tutunuz ve o hususta Yahudilere muhalefet ediniz. Aşûreden bir gün önce veya bir gün sonra da oruç tutunuz, buyurmuştur. (Müsned: 1/241)

Burada bize uzanan bir mesaj vardır. O da ibadette bile olsa başkalarına benzemeyecektir.

Hz. Peygamber: “Başkasına benzeyen onlardandır” demiştir.

Yani sadece 10 muharrem oruç tutulmayacaktır. 9-10 veya 10-11 veya 9-10-11. günler oruç tutulacaktır.

Bu günlerde oruç tutacak olan kardeşlerimizin Ramazandan kalma oruç borçları varsa ona niyetlenirler ve “Oruç borcum olmasaydı da aşûre orucuna niyetlenseydim. Ya Rabbi! Bana aşûre orucunun sevabını da ver” desinler.

            Peygamber (as) şöyle buyurur: “Aşure orucunun önceki yılın günahlarına kefaret olacağını Allah’tan umarım.” (Tirmizi, Savm: 48)

  • “Herkim sabahleyin iftar ettiyse, günün geri kalanını imsak etsin, yani bir şey yemesin, her kim oruca niyet ettiyse orucunu tamamlasın.” (Buhari, Savm: 69) buyurdu.

Rubeyyı (ra) der ki: “Biz artık Resulallah’ın bu emrinden sonra Aşure günü orucunu tutardık ve küçük çocuklarımıza da tutturduk, onlarla mescide giderdik ve çocuklarımıza boyalı yünden oyuncak verirdik, bunlardan yemek için ağlayan olursa iftar vakti erişinceye kadar bu oyuncaklarla eğlendirirdik.” (Tecrid-i Sarih Tecr: 6/288)

      Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: “Resulallah (as) buyurdular ki: Ramazan ayından sonra en faziletli oruç (ayı) şehrullah olan Muharrem ayıdır. Farz namazlardan sonra en efdal olan namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Siyam: 202)

  • 1 Muharrem Müslümanların yılbaşıdır. Bir yılın muhasebesinin yapılması gereken bir gündür.
    • Aşure günü veya gecesi tespih namazı kılınmalıdır. Nafile namazların sayısı artırılmalıdır.
    • Aşure günü Allah resulüne bol bol salavat getirilmeli, selam gönderilmelidir. 
    • Aşure günü bazı mutfak eşyaları için alışveriş yapılmalıdır. Bir sene boyunca evde bereket olması için dua ve niyazda bulunulmalıdır. 
      • *         *
  • Bu Gece ve Gündüz Nasıl Dua Edilmelidir?

Şöyle dua edilebilir:

  • “Allah’ım, sen evveli ve sonu olmayan cömert, acıyan, ihsanı bol olansın. Bu yeni yılda bize helâl rızıklar ihsan et. 
    • Bu sene beni, yakınlarımı ve Müslümanları şeytanın aldatmasından ve tuzaklarından koru. Nefsimizin kötülüklerine karşı bize yardım et!”
    • Allah’ım! Bizi sana yaklaştıracak, rızana uygun işler nasip eyle.
    • Ey Allah’ım! Sen merhametlilerin en merhametlisi-sin. Bize merhametinle muamele et, diye dua etmeliyiz.
    • Allah’ım! Gıybetten, iftiradan, dedikodudan ve kötü zandan sana sığınırım. 
    • Rabbim! Unutarak, yanılarak yaptığım hatalarımı bağışla. Beni rızana uygun yaşat. Benden razı ol. 
    • Rabbim! Bana ibadetsiz, duasız ömür verme. Duasını hayatına taşıyanlardan eyle!
    • Allah’ım! Vücuduma sağlık, sıhhat ver. Dert verip derman aratma.
    • Allah’ım! Bize geçim darlığı verme, rızkımızı kesme.
    • Rabbim! Beni aldatanlardan ve aldananlardan olmaktan koru.
    • Allah’ım! Ölümü, sorguyu, sıratı, mahşeri unutturma. Doğumla ölüm arasında sıkışıp kalanlardan etme.
    • Allah’ım! Verdiğin nimetlerin yok olmasından, sağlığımın bozulmasından, gazabının ansızın gelmesinden sana sığınırım. 
    • Rabbim! Şirkin gizlisinden, açığından, bid’atlardan, hurafelerden, boş ve manasız işlerden, kötü zevkten sana sığınırım. 
    • Allah’ım! Hayırlı ömür ver. Hayırlı ölüm ver. Son nefeste imanla sana kavuşanlardan eyle.
      • *         *
  • Sonuç:

Görülüyor ki, aşûre günü çok büyük olaylar olmuş, kutsal bir gündür.

Dikkat edilecek olursa, aşûre günü ile ilgili çok güzel müjdeler vardır.

Eğer bu günü ve bu günün, gecesini iyi değerlendirirsek, bizim için kurtuluş gecesi ve kurtuluş günü olacaktır. Yapılan ibadetlerle de, bol bol sevap kazanılacaktır.

Eğer bu aşûre gününü umursamazsak, diğer gün ve geceler gibi gafletle geçirirsek, kaybedenlerden oluruz.

Aşûre gününde ibadete itibar etmeyip sadece aşûre pişirip, ihtiyacı olmayan kimselere ikram etmeyi dinî bir görev olarak görmemek lâzım. Bizim yapacağımız aşûre pişirmek değil, ibadetler olmalıdır. İbadetin yanında aşûre de olursa âlâsı olur, derim.

Bir husus da; Hz. Ali(r.a)’nın oğlu Hz. Hüseyin acımasızca Yezid tarafından şehid edildi.

Bu olayı matemle geçirme yerine Hz. Ali’yi, Hz. Hüseyin’i, Hz. Hasan’ı ve dedeleri Hz. Peygamberi daha çok sevmeliyiz. Onlar gibi yaşamaya gayret göstermeliyiz. Kendimize, nefsimize ve bedenimize eziyet vermemeliyiz.

Aşûre gününden son zamanlarda bize sadece aşûre pişirmek ve aşûre yemek kalmış gibi görünüyor. Peygamberlerle ilgili olaylar unutulmuş, peygamberlerin yaptığı ibadetler unutulmuş, peygamberimizin tavsiyeleri, büyüklerimizin amellerinden bir şey kalmamıştır.

Bize düşen bu günleri, geceleri yeniden keşfetmek, bugüne kadar bize telkin edilen gafletten silkinip kendimize gelmektir. Bugünleri boş geçirmemek, dualarla ibadetlerle, zikirlerle, tövbe istiğfarlarla süslemektir.

Yeniden bize kapanan kurtuluş kapılarını birer birer açmamız lâzım. Bu işi peygamberler aşkına, evliyalar aşkına yapmamız lâzım. Yoksa her şeyin şekli bize kalacak.           Rabbim bu günleri bizim için, insanlık için hayırlara vesile kılsın inşallah.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir